Antalya’da ‘çılgın proje’ çılgınlığı var..
Batı Çevre Yolu Antalya’nın batısında başlayan arazi kapatma işi, Boğaçayı Projesi ile müthiş bir yarışa dönüştü.
Kim daha çok arazi kapatacak ?
Arazi kapatma işinde kim lider konumda ?
Hangi başkan ve meclis üyeleri Batı Çevre Yolu ve Boğaçayı Projesi’nin kaymağını yemeye çalışıyor ?
Kimler ne kadar arazi ele geçirdi ?
Düne kadar ‘kuş uçmaz, kervan geçmez’ anlayışı ile gözden çıkarılan makilik alanlar birden nasıl altınla yarışır oldu ?
Pek çok söylenti var.
En çok da AKP’de önemli görevlerde olanların adı geçiyor bu söylentilerde..
Sadece AKP’liler değil elbette, her siyasi partiden, her anlayıştan kişi de ucuza arazi kapatmak için çabalıyor.
Şimdi sıkını durun !
Türel’in çılgın projesinin kaymağını emlakçılar yiyor..
Boğaçayı Projesi’nin 3 boyutlu görselleri, emlakçıların pazarlama stratejilerini değiştirdi..
Emlakçıların bir ayağı Büyükşehir’de, bir ayağı AKP İl Merkezi’nde..
Boğaçayı Projesi ile ilgili bilgi ve belge topluyorlar sürekli..
Örnek mi ?
Boğaçayı Projesi ile 40 kilometre yeni sahil yaratılacağını Türel’in 3 boyutlu görselleri eşliğinde ballandıra ballandıra anlatıyorlar..
Projenin 2 kilometrelik ilk etabının 2019’da tamamlanacağını Büyükşehir Belediyesi’nden bazı üst düzey yöneticiler ile danışmanları adres göstererek söylüyorlar.
AKP’nin tanınmış kimi yöneticileri ile de yakın temasta olduklarını da belirtmeden geçmiyorlar.
Emlakçılar, öylesine yoğun çalışıyorlar ki, Boğaçayı’na yakın portakal bahçelerini bile pazarlıyorlar..
Boğaçayı’na yakın komşu mahalleler kıymete bindi..
Daha önce bir konutun özelliklerini mesleğin inceliklerini kullanarak anlatan emlakçılar, şimdi konutların proje alanına uzaklığı veya yakınlığına göre fiyat biçiyorlar..
Bunlar bir yana Türel’in çılgın projesinin Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’ne büyük oranda zarar vereceğini söyleyen meslek odaları ile uzmanları haklı çıkaran bir gelişme yaşandı..
Aslında Antalya için de Konyaaltı için de korkutan bir gelişme bu..
Boğaçayı’ndan inşaat için kum ve çakıl alınması ve zaman zaman sahil yolunu kullanılamaz hale gelen dalgaların oluşturduğu erozyon yüzünden Konyaaltı Sahili’nde 70 metreye kadar varan bir kayıp olduğu bildiriliyor.
Nasıl mı ?
Konyaaltı Sahili'nde 1934 yılındaki bir topoğrafik fotoğrafla 2010'daki uydu fotoğrafı karşılaştırılarak yapılan ölçümlerde belirlenmiş bu kayıp...
Pekala bu kayıp nasıl oldu ?
Bugün veda etmeye hazırlanan İnşaat Mühendisleri Odası(İMO)Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, şunları söylüyor : "Antalya'nın betonda kullandığı kum-çakıl ihtiyacı Boğaçayı'ndan gideriliyordu. 2005 yılında bu yasaklandı. 2005'e kadarki süreçte hep buradan alındı ve derenin taşıdığı tortu denize ulaşamadı. Dere yatağında kum-çakıl alınan alanlarda göllenme oluştuğu için yukardan taşınan tortu denize ulaşamadı. Dolayısıyla yeteri tortu gelmediğinden dalgalar kumu oyarak, erozyona uğratarak, yaklaşık 70 metreye varan erozyon olduğu görülüyor"
Şimdi ne olacak ?
Antalya hesabını iye yapmak durumunda..
Çıldırmaya devam mı ?
Bilim adamlarının ve meslek odalarının uyarılarına kulak vererek çılgın projeyi buzdolabına koymak mı ?
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki AKP de Türel de geri adım atmaz..
Geri adım atıyormuş gibi yaparlar, kamuoyunun gazını aldıktan sonra bildiklerini okurlar..
İşte bu noktada Antalya’nın sahiplerine iş düşüyor.
AKP’li belediyenin köprülü kavşaklar ve tramvay başta olmak üzere uyguladığı projelerin avantaj ve dezavantajlarını, önceliklerini çok iyi ölçmek; yani fayda-zarar kıyaslamasını yapmak lazım..
AKP’li belediye her fırsatta ‘halka soracağız’ dese referandumlardan istediği sonucun çıktığını ve çıkacağını biliyoruz.
Biliyoruz da Antalya’nın Konyaaltı Sahili’ni gözden çıkarma gibi bir lükse olmaz, olmamalı..
Böyle bir lükse izin verirsek çıldırın çıldırın..