İntihar, cinayet, istismar, artan şiddet olayları öyle
sıradanlaştı ki görüyor, bakmıyoruz. İşitiyor, duymuyoruz; konuşuyor,
anlamıyoruz…
En büyük sorumluluk
ve suç; 17 yıllık AKP iktidarlarında. Ama öncesi de var elbette sorumluluğun.
Bu 17 yılda da tek sorumlu AKP değil maalesef…
“Cumhuriyet tehlikede” denildiğinde, “Yok” diyenler…
“Laiklik gidiyor” denildiğinde, “Yok” diyenler…
4+4+4’ü durdurmayanlar…
Belediyelerinde yurt yatırımını, kreş yatırımını, kadın sığınmaevini öteleyenler…
Kadın-erkek eşitliğine inanmayanlar…
Feminist olamayanlar…
Ülkede eşitsizliğe inat temsilde kadına yer vermeyenler…
Liyakata önem vermeyenler…
İktidarın AKP’lileşmekten geçtiğine inanlar…
Oy için cemaatlerle ilişki kuranlar…
Sözde dinciler, sözde Atatürkçüler, sözde Cumhuriyetçiler…
Kısaca herkes, hepimiz suçlu…
“Çalıyorlar ama çalışıyorlar”ı da unutmayalım…
Veya “Alnı secdeye değiyor” diyenler…
“Mesele memleket” derken, hep kendine ve cebine yontanları da dikkatle hatırlatalım…
İşte bugün gelinen noktadan dönmek, doğruyu bulmak ve gidişatı değiştirmek için hepimize, herkese çok iş düşüyor…
“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” denilerek, geldiğimiz nokta ortada…
Herkes elini değil artık gövdesini taşın altına koyacak ve gerçekten meseleleri memleket olacak…
Bırakın artık cep doldurmayı, makam işgalini…
Bir insan evladına pantolon alamadığı, bir öğretmen atanamadığı, bir adam cebinde parası olmadığı için intihar ederken…
Taciz, tecavüz hızla artarken…
Bırakın artık herşeyi…
Gazeteci, sendikacı, akademisyen, siyasetçi, bürokrat vs aynı gemideyiz…
Gemi battı batıyor…
Acele edin…
Demokrasi mücadelesi verilen ülkemde öncelik yaşamak oldu, farkında mısınız?
Bu utanç hepimizin…