Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz” diyerek başlattığı Büyük Taarruz’un 99. yıldönümündeyiz. Uzunca bir süredir olduğu gibi Atatürk, Cumhuriyet ve devrimlerine dönük saldırılar ve küçültme hareketleri gölgesinde bir asra gidiyor, Büyük Taarruz. Ama Atatürk aşkına, Cumhuriyet aşkına hiçkimsenin gücü yetmiyor...
Yetmeyecek de…
Ondan
olsa gerek, bir kısım dünü unuttu Atatürk’e ve devrimlere sarılmış gibi
yapıyor. Ne dünü unuttuk ne de siyasi atraksiyonları…
Gelelim Büyük Zafer’in yıldönümünde Antalya’ya. Atatürk
Anıtı’nda yine halk ve protokol bileşemedi. Milli bayramlarda bile birleşememek
üzücü…
Sabah 09.00’da Antalya Valiliği, 10.00’da Cumhuriyet
için Antalya El Ele çelenk sunma törenleri olacak. Ardından gün içinde çeşitli
etkinlikler. Saat 19.00’da Fener Alayı, konserler…
Gelelim Atatürk’e saldıranlara tavsiyelere…
Biraz okuyun, Atatürk’ü Atatürk yapan keskin zekası,
askeri başarısı değil sadece. Bakın ne kadar alçak gönüllü. Kazanılan Büyük
Zaferi Meclise, orduya mal ediyor…
Atatürk, Büyük Taarruz’un hemen ardından Türkiye Büyük
Millet Meclisi’ni bilgilendirmek için 4 Eylül 1922 tarihinde bir konuşma yapar
ve şöyle der: "Milletin
mukadderatını doğrudan doğruya deruhde ederek yeis yerine ümit, perişanlık
yerine intizam, tereddüt yerine azim ve iman koyan ve yokluktan koskoca bir
varlık çıkaran Meclisimizin, civanmert ve kahraman ordularının başında bir
asker sadakat ve itaatiyle emirlerinizi yerine getirmiş olduğumdan dolayı, bir
insan kalbinin nadiren duyabileceği bir memnuniyet içindeyim. Kalbim bu
meserretle dolu olarak pek aziz ve muhterem arkadaşlarımı bütün dünyaya karşı
temsil ettikleri hürriyet ve istiklâl fikrinin zaferinden dolayı tebrik
ediyorum."
30 Ağustos 1924’te Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı
temel atma töreninde de şöyle diyor, Atatürk…
“Hiç
şüphe etmemelidir ki, yeni Türk Devleti'nin temeli burada atıldı. Ebedi hayatı
burada taçlandırıldı, bu sahada, bu semada dolaşan şehit ruhları devlet ve
Cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır. Burada temelini attığımız Şehit asker
anıtı işte o ruhları, o ruhlarla beraber gazi arkadaşlarını, fedakâr ve kahraman
Türk vatanına göz dikenlere Türk'ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü,
savletini, kudret ve iradesindeki şiddeti hatırlatacaktır.
Gençler!
Cesaretimizi
takviye ve idame eden sizsiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile
insanlık meziyetinin, vatan muhabbetinin, fikir hürriyetinin en kıymetli
timsali olacaksınız.
Ey
yükselen yeni nesil! İstikbal sizsizin. Cumhuriyeti biz tesis ettik; onu ilâve
ve idame edecek sizsiniz.
Arkadaşlar,
bu gaza ve şahadet diyarını terk ederken ‘Şehit Asker’i hep beraber hürmet ve
tazimle selamlayalım.”
Evet, Cumhuriyet’in kurucu ve kurtarıcılarına
saygıyla, minnetle ve derin özlemle…
Görevimizi biliyoruz, sorumluluğumuzun farkındayız…
Sonsuza dek emanetlerinin bekçisiyiz…