Evet Deniz Baykal çok suçlu…
Suçu o kadar büyük o kadar büyük ki bir köye yazısı ile anlatılamaz.. Neden mi ? Başta kızı Aslı Baykal olmak üzere pek çok kişi karşı çıkmasına, ‘İleride büyük sorun yaşarı, herkesle kavga eder, medyatik olmayı çok sever, çevresini kırıp dökmeyi sever, gölgesiyle kavga eder.
’ gibi türünden uyarılar yapılmasına rağmen Deniz Baykal, 2009 yerel seçimlerinde Mustafa Akaydın’ı Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı göstermişti.
Baykal, uyarıla çok ciddi olmasına rağmen Antalya’yı AKP’den almak için Akaydın’ın o süreçte doğru aday olduğunu düşüyordu.
Çünkü Akaydın, Üniversitelerarası Kurul Başkanı olarak türban tartışmalarındaki duruşu ile dikkatleri üzerine çekmiş, kamuoyunun sempatisini kazanmıştı.
Akdeniz Üniversitesi’nde rektör adayları için yapılan seçimde sandıktan birinci isim olarak çıkmasına rağmen dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, birinci sırada olmasına Akaydın’ı Rektör olarak atamamış, tercihini İsrafil Kurtcephe için kullanmıştı.
Gerçek şu ki 2009 yerel seçimlerinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na hangi CHP’li aday gösterilse kazanırdı.
Akaydın seçimi kazanıp Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturunca önce seçimde birlikte ekipteki bazı isimlerle suni bir kriz yarattı, kendisine destek verenleri, aday olması için çaba gösterenleri bir çırpıda silerek önce Akdeniz Üniversitesi’ndeki ekibini belediyeye taşıdı, ardından Hukuk Danışmanı İlker Gedik gibi ithal bürokratlara belediyeyi, dolaysıyla Antalya’yı teslim etti..
Antalya’yı, belediyeciliği ve siyaseti bilmeyen üniversiteliler ile ithaller bürokratlar, kente de, CHP’ye de bilgi ve beceri eksikliği nedeniyle çok zarar verdiler. Çözümü pek kolay olmayan bir kişiliği temsil eden Akaydın, çevresindeki bazı yalaka ve yalamaların dolduruşu ve yönlendirmesi ile kendisini Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi milyonların hayalini süsleyen makama uyarı ve itirazlara rağmen taşıyan Deniz Baykal’a savaş açtı..
Vefanın İstanbul’da bir kent olduğunu söyleyenleri doğruladı Akaydın.. Kapı kapı dolaşarak Baykal’ı suçlardı.. CHP ilçe kongrelerinde Baykal için ‘kral çıplak, cıscıplak, cıplatırım, büyük ağabey’ gibi yakışıksız sözler etti, saz arkadaşlarıyla birlikte kışkırttı, başarılı da oldu..
Şovu seven Akaydın, Cumartesi günü de Baykal’a kin kustu adeta..
Çağlayan Spor Salonu’nda yapılan CHP Muratpaşa İlçe Kongresi’nde Baykal’ı kötülemek, karalamak için yırtındı adeta..
Salonun gerilmesine, CHP’liler arasında nifak tohumları ekilmesine sebep oldu Hoca Akaydın.,. Pişkinliğin böylesine pes : Şöyle diyor Akaydın, isim vermeden Baykal’a çatarak : “ Ben ömrümün yettiği kadar siyaset yapacağım. Ama 80 yaşına kadar milletvekili olmayacağım. Aranızda siyaset yapacağım” Yakışmadı, şık olmadı bu sözler..
Ardından da ekliyor : “ 7 Haziran seçimlerinden sonra aramızdan biri maalesef Recep Tayyip Erdoğan’ın ayağına gitti. Yüzde 60 muhalefetin moralini bozdu. Ve onların birinci parti olmalarına da yardım etmiş oldu.
7 Haziran seçimlerinden sonra Recep Beyin bir hafta sesi soluğu çıkmıyordu. Onun sesini soluğunu çıkardı. Ondan sonra Devlet Bahçeli’ nin de hataları oldu. Bugün iktidar olmalarını sağlayanlar bunlar. Kasım seçimlerinden sonra bizler meclisin boynu bükük milletvekilleri olarak oturuyoruz” Akaydın’ın ‘80 yaş ayıbı’na kongrede yaptığı konuşmada Baykal, şu yanıtı verdi : “CHP’ye nefesim yettiğince, görev yapmaya devam edeceğim. Benim yaşımla kavga edenler, milletin bana verdiği görevi hazmedemiyorlar”