Olayın merkezinde yer alan avukat İsmail Hakkı Atal, müvekkillerinin haklarını savunmak ve doğal yaşam alanlarını korumak amacıyla görevini yerine getirmek için Akbelen Ormanı'na gitmek istedi. Ancak, jandarma ve polis ekipleri tarafından kurulan kontrol noktalarında durduruldu ve köylülerle buluşması engellendi. Bu durum, avukatın görevini yerine getirmesini engellemek ve hürriyetini kısıtlamak anlamına gelmektedir.
İsmail Hakkı Atal'ın ısrarlı çabaları sonucunda, ormanda kesim yapılan ağaçları incelemek ve kesimi gerçekleştirenleri tespit etmek amacıyla kesim alanına girmek isteyen avukat ve köylüler ile jandarma arasında gerginlik yaşandı. Maalesef, bu müdahalede şiddet kullanıldı ve avukata ters kelepçe takıldı. Ayrıca, arbede sırasında 8 kişi gözaltına alındı ve bazı köylü kadınlar da yaralanarak bayıldı.
Gözaltına alınan İsmail Hakkı Atal'a, kamu görevlisine direnme, görevli memura mukavemet ve kasten yaralama suçlamaları yöneltildi. Ancak avukat, gözaltına alınmasının kanuna aykırı olduğunu ve müvekkillerinin haklarını savunma hakkının engellendiğini belirterek ifade vermeyi reddetti.
Muğla Barosu'nda görevli diğer avukatlar da İsmail Hakkı Atal'ın gözaltına alınmasının hukuksuz olduğunu tutanak altına aldılar ve destek verdiler.
İsmail Hakkı Atal, yaşanan bu hukuksuzlukların hesabının sorulması için Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri, Limak Holding sahibi Nihat Özdemir, polis ve jandarma görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Atal, yaşanan olayların hem hürriyeti tahdit suçunu hem de kamu görevlisine engel olma suçunu oluşturduğunu vurguladı.
Bu olay, Akbelen Ormanı'nın korunması için mücadele edenlerin zorlu sürecinde yaşanan ciddi bir ihlal olarak dikkat çekiyor ve olayın detayları, halkın ve yetkililerin dikkatini çekmeye devam ediyor. Konuyla ilgili gelişmeler yakından takip edilmeli ve hak arayışı hukuka uygun bir şekilde sonuçlandırılmalıdır.
ANKA
