Kentsel Dönüşüm yıkımları başlıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 5 Ekim günü törenle yıkımlara başlayacaklarını, ilk aşamada 33 ilde 6 bin 500 kamu binasını yıkacaklarını açıkladı.

33 ilin arasında Antalya'nın bulunmayışı dikkat çekici.

Oysa Antalya'da kamu binalarının yüzde 70'li riskli.

Riskli binalar arasında öncelikle okullar ve lojmanlar bulunuyor.

Antalya'da 2004 yılında 119 kamu binasında yapılan incelemede yüzde 70'nin riskli olduğu saptandı.

Bir anlamda Antalya'da eğitim ve öğretim her an yıkılma, çökme tehlikesi taşıyan binalarda yapılıyor.

Elbette bir de kentin ortasındaki ucube var..

İl Özel İdaresi binası ilk aşamada yıkılması gereken yapılar arasında.

Antalya'da binaların büyük bölümü yaşlandı.

1998 öncesinde yapılan 120 bin bina için de deprem riski taşıdığını söylemek yanlış olmaz.

Çünkü Antalya Valililiği'nin talimatı ile yapılan teknik incelemede 1998 yılı öncesinde yapılan 120 bin binadan 85 bini 'riskli' yapı olarak belirlenmişti.

O tarihte Antalya 4. derecede deprem riski taşıyan iller arasındaydı.

Daha sonra hazırlanan' risk haritası'nda Antalya 2. derecede deprem riski taşıyan bölge olarak belirlendi.

Yani 120 bina da olası bir depremde yerle bir olabilir.

Pekala Antalya neden kentsel dönüşümün ilk aşamasında yıkımların yapılacağı 33 il arasında yer almadı ?

Kafaları karıştıran sorun bu..

Antalya'da başta Konserve Koyu olmak üzere falez bandı ve Cumhuriyet Caddesi olmak üzere Güllük, Bahçelievler, Çallı, Dokuma, Balbey, Işıklar bölgelerinde çok sayıda ömrünü tamamlamış yapılar var.

Nitekim Işıklar ve Güllük Caddelerindeki bazı binalar çökme tehlikesi nedeniyle boşaltıldı.

Bu binaların bazıları güçlendirildi, bazıları ile yıkılıp yeniden yapılması için plan tadilatı gördü.

Antalya ilk aşamada devre dışı bırakılınca ister istemez akla TOKİ geliyor.

Zaten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'da yıkımları TOKİ aracığıyla yapacak.

Antalya'nın yıkımların dışında tutulması TOKİ tehdidinin daha da artması şeklinde yorumlanıyor.

Örnek olarak Antalya'nın en büyük alış veriş merkezinin yapılacağı söylenen Adnan Menderes Bulvarı'ndaki eski Tekel Deposu gösterilebilir.

Burası da bir kamu binası, ömrünü çoktan tamamlamış, sermaye gurupları bu alan için söz konusu olan imar planı tadilatı için Büyükşehir ve Muratpaşa Belediyelerine bastırıyor.

Nitekim Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, bir süre önce yaptığı açıklamada, "Bir büyük alış veriş merkezi için baskı görüyoruz, girişimciler etik kurallar içerisinde belediyeye bağış yapmaya çalışıyor. Ben direniyorum ama gücüm nereye kadar yeter bilemiyorum" demişti.

Antalya'da Kentsel Dönüşümün ilk aşamasında düşünülmediğine göre, 100.Yıl Spor Kompleksi dışında daha önce de yazdığımız gibi Konyaaltı Caddesi'ndeki Endüstri Meslek Lisesi, Güllük Caddesi'ndeki eski SSK Hastanesi, Dokuma, MKE Pil Fabrikası gibi kentin çok değerli alanlarının TOKİ kullanılarak ranta dönüştürülmesi gibi bir tehlike her geçen gün daha da artıyor.

7 yıldır bir türlü yıkamadığımız İl Özel İdaresi binası için de TOKİ'nin devrede olması da sürpriz sayılmayacak.

Kentsel Dönüşüm kamu binalarından başladığına göre AKP'li Büyükşehir Belediyesi döneminde Okullar Bölgesi'nde yapılan yıkımlar Antalya için bir prova olarak ta yorumlanabilir.

Kent dinamiklerinin direnişi ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunun el değiştirmesi ile o dönemde gerçekleştirilemeyen yıkımların kamu binalarından başlanarak Antalya'ya özgü bir uygulama ile ranta teslim edilmesi tehlikesinin bu son gelişmeler ile daha da arttığını öne sürenlere hak vermemek elde değil..

Bu nedenle Antalya uyanık olmalı..