Tıpkı
bedenimize baktığımız gibi, akıl ve ruh sağlığımıza da iyi bakmak zorundayız.
Çünkü akıl ve ruh sağlığı iyi olmayanlar, tedavisini de yaptırmadıkları zaman;
sorun artık yalnızca onların sorunu olmaktan çıkar, başkalarına da zarar verir!
Bu zarar
görecek olanlar, yalnızca yakın çevreleri de olmayabilir! Düşünsenize; akıl ve
ruh sağlığı bozulmuş ve bunun farkında olmayan kişi, hele de etkin ve yetkin
görevlerdeyse, emrinde çalışan çok sayıda insan varsa, yakın uzak bütün çevresi
zarar görmez mi?
İşte bu
yüzden psikologlar ve psikiyatristler var! Onlardan yardım almak şart bu
durumda.
Hatta
aslına bakarsanız en doğrusu, hangi iş kolunda olursa olsun, çalışan bütün
insanların, devlet eliyle her yıl psikolojik değerlendirmeye alınması zorunlu
olmalıdır. Yorgunluk belirtileri gösterenlere izin verilmeli, rehabilitasyon
çalışmalarıyla, yeniden sağlıklı olmaları sağlanmalıdır. Bu hem iş verimini
arttıracak, hem de iş yerinde huzuru sağlayacaktır.
Biliyorsunuz
10 Ekim “ Dünya ruh sağlığı günü “Bugün,” akıl ve ruh sağlığı” konusunda
farkındalık yaratacak etkinlikler yapılır. İnsanların mutlu ve huzurlu olması,
ruh sağlığıyla doğrudan ilgilidir çünkü.
“Mutluluğu
başka yerde değil, kendi yüreğinizde arayın. Huzurun kaynağı dışımızda değil, içimizdedir.
“ diyor Lev Tolstoy
Zaman
zaman hepimizin psikolojisi çeşitli nedenlerle bozulabilir. Ama bu bozukluk
uzun süre devam ederse, akıl ve ruh sağlığı problemlerine yol açabilir. O
yüzden de tedbiri elden bırakmamalı ve profesyonel yardım almaktan
kaçınmamalıyız.
Şimdi
biraz gülümseyelim; çünkü size psikoloji üzerine bir fıkra anlatacağım.
Psikoloji
Öğrencisi
“ Adam
barda gördüğü güzel bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini
toplayarak kıza yaklaştı ve
_ “Biraz
konuşabilir miyiz acaba?” dedi. Kız birden haykırdı:
_ “Terbiyesiz!
Ben senin bildiğin kızlardan değilim!”
Adam
utancından yerin diline girmişti. Herkes ona bakıyordu. Gitti ve masasına
oturdu. Bir süre sonra kız ona yaklaştı. Gülümseyerek,
_ “Az
önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı
durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyordum.” dedi.
Adam, avaz
avaz bağırarak cevap verdi:
_ “Nee?
Gecesi 200 dolar mı? Deli misin sen?”