Binlerce yıl önce Orta Asya'da meydana gelen kuraklık nedeniyle insan toplulukları batıya doğru göç oluşturarak bir kısmı Anadolu'ya bir kısmı Avrupa ve balkanlara, dünyanın her tarafına yayıldılar.
Hazar denizinin güneyinden gelenler Anadolu ve Ege'ye doğru serpildiler. Antalya-Alanya; Gazipaşa-Anamur-Mersin ve Adana illerindeki birçok halk tabakası yaz aylarında Toros dağları üstündeki yaylalara, düzlük ve vahalara, Akdeniz'in yaz aylarındaki sıcaklarından korunmak için bir iki ay için geçici konaklama Maçlı yükseklerde serinlemeyi gelenek hale getirdiler.
Yayla kültürü Akdeniz halkının kaçınılmazı oldu. Yaylalarda geçici mevsim konaklamanın geçmişi 300-500 yıla dayanmaktadır.
Hayvancılık tarımıyla uğraşan Yörüklerimiz de hayvanlarıyla birlikte söz konusu yaylalara aynı şekilde geçici göç oluşturarak yaylalarımızı kullanmaktadırlar.
Ne hikmetse 1007 yılında bir mera komisyonu, köylerimizdeki "bilgisiz, kültürel profili azami düşük, ne yaptığını, nereye imza attığını bilmeyen, sözün gelişi ehli bilir kişi adı altındaki birilerine "komisyonun kullandırıldığı imzalar nedeniyle şimdi bu yaylalar "MERA" kapsamına alınarak 500 yıllık medeniyet inkâr edilmektedir.
Diğer taraftan geçtiğimiz dönemlerde çıkarılan "İMAR BARIŞI" sürecinde vatandaşların yayladaki 100-200 yıllık mekanlarına tapu güvencesinde numara verilmiş, vatandaş, arkadan tapulama gelecek diye harcını da ödeyerek büyük bir sevinçle tapusunu beklemeye başlamıştır.
Fakat ne kadar enteresandır ki geçtiğimiz günlerde GAZİPAŞA ÇIĞLIK KÖYÜ YARICAK YAYLASI BAŞTA OLMAK ÜZERE, başkaca yaylalarda da devletçe harcı alınarak kapı numarası verilen vatandaşların evleri oturamazsın" denilerek mühürlenmiş, yetmemiş vatandaşa bir de ödeyemeyeceği cezalar yazılmıştır. Mera kelimesinin manasını dahi bilmeyen Halk perişandır, tabir yerindeyse zıvanadan çıkmıştır.
Şimdi oluk oluk bir araya gelerek isyan bayrağını kaldıran o halk şöyle denmektedir:
"Bizler, bizi yönetenlere, devlet babaya güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz, yüz yıllardan beri ebeveynlerimizin bize bıraktığı yarısı göçmüş taş duvarlarımızı bize yasaklayıp ta sahilin 60 derece sıcağında biz nerede yaşayacağız, bizim için can kurtaran olan geçici konutlarımız yasaklanırsa mahvoluruz" diye feryat içinde on binlerce insan düşünün.
O kanaateyiz ki zavallı insanların bir zulüm olarak gördüğü bu uygulama yüce devlet baba tarafından fark edilecek ve halkımızın göz yaşları silinecektir kanaati içindedir vatandaş. Öncelikle ceza uygulaması geri çekilmelidir.