Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Aralık 2022 tarihinde; “Adalet dağıtamayan, vatandaşına adaletle hükmedemeyen bir devlet, tıpkı temeli çürük bir bina gibi yıkılıp gitmeye mahkûmdur” demişti.
Ertesi gün ben paylaşımımda, “O çaba içinde olanlar dahil tüm dünya bilsin ki Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmaya hiçbir yönetimin gücü yetmeyecektir. Hükümetler gider Türkiye Cumhuriyeti Devleti hep payidar kalacaktır” diye haykırmıştım.
Aradan iki yılı aşkın zaman geçti, adalet dağılımı ne durumda(!), 23 Aralık 2022’de söylenen sözün bir kelimesi hariç ne kadar doğru olduğunu yaşıyoruz. Burada yanlış olan kelime “devlet”, bu cümlede devlet kelimesi yerine “hükümet- yönetim” yer almalıydı.
Onun için ben o günkü gibi hala tüm inancımla diyorum ki, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti hep payidar kalacaktır.”
Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın sanatçılar için sarf ettiği bir sözü hatırlatacağım. “Bi taraf olan bertaraf olur”. Bu sözün bu günlerde bir kere daha uygulamaya konulduğunu görüyoruz.
Ekonomi, üretim ağırlıklı değil ithalata dayalı bir yaşam politikası seçilmesi nedeni ile vatandaşlarımızın refah seviyesinin artması gerektiği halde, yarıdan fazlasının gittikçe kötüleştiğini yaşıyoruz. Uzmanlar sürekli yapılan yanlışları sıralıyor, yol gösterip, tavsiyelerde bulunuyorlar. Hâlbuki Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda ne diyor “Her şey kontrolümüz altında, planladığımız gibi gidiyor.”
Aklı başında olan insanlarımızın olanları kabullenemediği bu gelişmelere gerekli ve yeterli tepki vermemesi nedeni ile yanlışlar giderek arttırılıyor. Bugün “aman bana dokunulmasın” korkusu ile başımızı kuma gömmekle belki esir alınmayız ama, çocuklarımıza bırakacağımız bu vatanı onların toparlaması çok daha güç olacağı kesindir.
Yetki ve sorumluluk kamaşası ile, demogoji ile memleketi yönetmek adına Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın yine dediği gibi İHANET ediliyor…
Etkili ve yetkili parlamenter sisteme dönmek için çok ama çok acil seçime gidilmesini sağlayıcı baskıyı kurmalıyız.
Güzel günlere…