İçinde bulunduğumuz yer kürenin (dünyanın) sorunları arasında küresel iklim değişikliği karalar topluluğu üzerindeki sera etkisi, bilim adamları tarafından sıkça dile getirilir hale gelmiştir.
Aynı şekilde bilim adamlarının söylemlerine bakıldığında, dünyanın 1.2-1.5 mertebesinde Sındığı söylenmektedir. Anlatıma devam ediliyor. Eğer dünyanın ısınması 2.5 doğru yükselirse canlıların yaşama şansının kalmayacağı noktasında felaket senaryoları çizilmektedir.
Anlatılanların gerçekleşmesini hayal bile edemiyoruz. Gerçek maada insanların canlı canlı mezara girmesiyle eş değer bir doğa olayı olarak karşımızda duran bir senaryodur denilebilir.
Bu durumda bugünden itibaren şehirde ve kırsalda nasıl bir durum sergilenmesi gerekir şeklinde bir soru sorulması halinde cevap ne olmalıdır dersiniz. Soruyu öncelikle üç milyona yakın Antalya için cevaplamamız gerekirse ne yapmalıdır sorusunun cevabı şöyle olmalıdır;
Öncelikle günümüzde toplumumuzun bir su savurganlığı içinde olduğu, suya karşı çok hoyrat davrandığı görülmektedir. Kemer'den Aksu'ya kadar, otellerin, tatil köylerinin, şehirde tüm sitelerin, özel mekanların bahçelerinde yüzlerce su kuyusu bulunduğu bilinmektedir. Bir yıl içinde kuyulardan milyonlarca su çekilerek yer altı su kaynaklarının kurutulma noktasına doğru tehlikeli bir sürecin yaşamaya başlandığı söylenebilir.
Konu tarafımızdan defalarca dile getirilmiş olmasına rağmen bir türlü dikkate alınmıyor olması nedeniyle ilerleyen zaman dilimlerinde kentimizde ve çevresinde ciddi bir susuzluğun baş göstereceği bugünden bellidir.
ALINMASI GEREKEN TEDBİRLE NEDİR, NE YAPILMALIDIR
ÇÖZÜM: Kentimizde ve çevresinde önceki yıllarda açılmış olan binlerce fosseptik çukurları vardır. İl düzeyindeki hacimsel kapasitesi milyonlarca metreküptür. Fosseptik çukurları revize edilip bakımları yapılmak suretiyle çatılarla bağlantılı olarak yapılacak bir projeyle söz konusu çukurlar yağmur sularıyla doldurularak otellerin ve sitelerin çimli alanları ve bitki varlığı çukurlarda biriktirilmiş yağmur sularıyla sulanması sağlanabilir. Bu çalışmalar sonucu yer altı sularının çekilerek yaratılan tehlikeler önlenmiş olacaktır. Zira halen boş bırakılmış olan fosseptik çukurları içten göçükler oluşturarak binalarla ilgili suni depremlere neden olunabilir. Böyle bir projenin yaşama geçirilerek su üzerinde yapılacak tasarruf tedbirleri için kesinlikle sağlıklı bir projeye ihtiyaç vardır. Bunun için de ilgili kurum ve kuruluşlar arası sağlıklı, geniş tabanlı ve sürdürülebilir uygulamalara ihtiyaç vardır,
PROJENİN PAYDAŞLARI DA ŞU KURUMLAR OLMALIDIR:
1) Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü,
2) ASAT Genel Müdürlüğü,
3) ilgili belediyeler,
4) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü başta olmak üzere ikince derecede bulunan diğer kurum ve kuruluşlar, hatta STK da konuya müdahil olmasında yararlar getirmiş olacaktır. (Bölgemizde halı yıkama şirketleri bile milyonlarca kuru suyu kullanmaktadır.) Çok geç kalınmış olmakla birlikte bu tür projeler süratle hareketlendirilmelidir.