1) Zihniyet
değişmezse bu gidişle daha çok orman yanabilir.
(Aldığım
özel istihbaratlar bana bunu söyletiyor.)
2) Hızla
artan yüksek et fiyatları yüzünden milyonlarca aile vejetaryen olma sürecine
girebilir, otsu bitkilerle beslenme yolunu seçmek zorunda kalabilir.
3) Tüketicinin
korunması için yıllardır devam eden piyasada bilumum esnaf denetimleri
amacından uzaklaştı. Bu nedenle vatandaşa akıl almaz kazıklar atılıyor,
birileri de vatandaşın çığlığını duymak istemiyor. (50 gr döner 66 TL olunca, 1
kg döner 1350-1400 TL) ey yetkililer!!!
4)
Gazipaşa’da domates, patlıcan, salatalık, ekmek çöplüğe kamyon kamyon dökülürken
Antalya’da salatalık 8-10 TL, patlıcan aynı mertebelerde, domates 12-15 TL. Vatandaş
soruyor: Devletin kurumları nerede, nerede?
5) Meltem
Mahallesi adliye önündeki 8. Cadde, 3840-3844 Sokak’larla 6. Caadde’nin trafik
sorunları nedeniyle makamlara verilen yazılı müracaatların 20 yıldan bu yana
sonuçsuz kalması ve vatandaşın dikkate alınmaması çok üzücü bulunmuştur. Ciddi
bir güven zafiyetine sebep olunmuştur. Vahamet devam ediyor.
6) Dünya
kenti ve turizmin başkenti Antalya’nın kaldırım işgalleri sorunlarını kim
çözecek? Yaya ve engelli, genel olarak insan hakkı ihlallerini çözebilecek bir
kurum aranıyor. Nerede bulunabilir acaba deniyor...
7)
Kentimizde 70'i aşan semt pazarında insanı sağır eden bağırış çağırış, hayasızca
esnaf gürültülerine kim engel olacak? Toplum gizli sağırlığa sürükleniyor.
8) Suyun
tonu 18 TL’ye ulaştı. Petrole, elektriğe yapılan zam insan hakkı ihlalidir. Asla
kabul edilemez.
9) Ben 1.
derecenin 4. kademesinden emekli olmuş en yüksek devlet memuruyum. Birinci
sınıf bir bürokratım. 30 yıllık memur emeklisiyim. 6000 TL maaşla yoksulluk
sınırının altındayım. Derdimiz çok hangisine yanalım.