Hiç sevmediğim ama kamuoyunda yaygın kullanılan 'En kötü plan, plansızlıktan iyidir' lafının özetidir, son dönemde tartışılan Antalya'nın en gözde, nadide doğal, kültürel, tarihi zenginliklerin adeta merkezi olan Helenistik dönem ve Bizans dönemi izlerini taşıyan Olimpos Antik Kenti'ndeki planlar...


Aslına bakarsanız en kötü plan, plansızlıktan iyi falan değildir. Bu bir kolaycılıktır. Çünkü zordur, yanlışa dur demek. Hele ki siyasilerin, başkanların, bakanların genellikle tercih etmediği bir şeydir. Her yer işgal edilir, talan edilir, yağma edilir. Sonra da çıkar birisi sanki hiç dahili olmamış ya da sorumluluğu yokmuş gibi tıpkı bugün yaşadığımız şekilde 'Hadi bunları yasallaştıralım' derler...


Çünkü zor gelir yıkmak, kaçaklarla mücadele etmek. Bedeli de siyaseten ağır olur denilir hep. Oysaki işgalciler, doğasever halkımızın yanında bir avuçtur esasen...


Ama kaçaklar genelde yasal hale getirilir...


Son 30 yıldır dünyanın akın akın koştuğu tatil bölgemiz Olimpos'ta da bu oldu. Hem ahşap hem beton yapılar bitti, mantar gibi. Elbette turizm adına doğayı tahrip etmeyen bir kontrollü yapılaşma kabulümüz. Ama o olmadı...


Tıpkı pekçok yerde olmadığı gibi...


Plansız alanda yapılaşma olunca, ortaya bir dizi sorun çıktı. Hem yerel yöneticiler kaçaklara hizmet götürmekten ve bu kaçakları kaldırmamaktan ötürü kusurlu hem de gerçekleşemeyen altyapı yatırımlarından dolayı insanlar mağdur...


Bir orta yol bulmak gerekliydi. Hemen bulundu ve kolay yol seçilirken, mevcut iki katlı yapılar, 24 hektarlık alanda yasalaştı. Tabi daha önce bunun için 2017'de 2. derece doğal sit alanından 3. derece doğal sit alanına düşürüldü planlama alanı...


Şimdi yetkililerden alınan, açıklamalardan görülen o ki beton yapılar ve 2 katı aşan ağaç bile olsa yapılar yıkılacak...


Planlama alanında da bundan sonra yapılacak yapılar yüzde 30 emsalle, ağaç yapılar olacak... 


Meslek odaları şuan için kolaycılık da olsa yapılanı olumlu buluyor. Çünkü ilk şık ütopik. Öyle ya hangi başkan, hangi siyasi kaçakları yıkma riskini alır...


Ne diyelim o zaman herkese hayırlı olsun...


Ama aklıma takılanları ben de soruyorum, 30 yıldır yapılan göz yumma ile gelinen durumun devam etmeyeceğinin garantisi var mı? 


Nasılsa bir plan daha yapılır diye, plan içinde veya dışında tecavüzler devam ederse...


Böylesi rantı yüksek olan yerler hep tehdit altında mı olmalı...


Baştan müdahale ettirilmese, planlama yapılsa ve o planlara sadık kalınsa...


Her torpilli için planlar delinmese...


Kamu yararı esas olsa...


Olmaz mı...


Olur bence. Yeter ki isteyelim...


Bu arada Kültür ve Turim Bakanlığı'nda onaylanan Olimpos'un 25 binlik çevre düzeni planı, 5 binlik plan Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde askıda. 28 Mayıs'a kadar askıdaki planlara dair itirazlar yapılabilir...


Binlik planlar da 6 Haziran'a kadar Kumluca Belediyesi'nde askıda...


Şimdilik süreci takip etmeye devam... 


Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanımız Okan Hançer'e değerli görüşleri ve paylaşımları için teşekkür ediyorum. Umuyorum iyiniyetli öngörüleri haklı çıkar...