Sanatçı ve Akademisyen Mehmet Kavukcu, Erzincan'da 32 yıl önce gerçekleşen ve 653 kişinin hayatını kaybettiği acı dolu günün yıl dönümünde duygusal bir performansa imza attı. Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı olan Kavukcu, 1992 Erzincan Depremi'ni anmak için unutulmaz bir etkinlik düzenledi.
Yıkımın İzlerini Hatırlatmak
Prof. Dr. Mehmet Kavukcu, performansında depremin yaşandığı tarihte ve saatte Ordu Caddesi'nde sessiz bir yürüyüş gerçekleştirdi. Sarı renkli yağmurluğuyla ve iki fenerle donanmış bir şekilde, depremin yarattığı yıkımı simgeleyerek insanların belleğindeki karanlık köşeleri aydınlatmaya çalıştı.
Işığın Gücüyle Umut Doğuyor
Kavukcu'nun performansında kullanılan fenerler, yıkımın getirdiği karanlığa bir gönderme olarak sürekli yanıp sönerek izleyicilere derin bir mesaj iletti. Bu anlamlı gösteri, depremin izlerini hatırlatırken aynı zamanda umudu da simgeliyordu. Sanatçının Dörtyol'dan başlayarak Ordu Caddesi boyunca süren performansı, izleyicilerin zihinlerinde derin izler bıraktı.
Sessiz Çığlık: Sanatın Gücü
Sanatın gücü, Kavukcu'nun performansında bir kez daha kendini gösterdi. Sessiz yürüyüşü ve hareketsizliği, depremin yarattığı sessiz çığlıkları ve yaşanan acıları yansıtırken, aynı zamanda umudu da temsil etti. Sanatçının bu anlamlı performansı, izleyicilerde derin duygusal izler bıraktı.
Sanatın İzinde: Geçmişle Bugün Arasında Bir Köprü
Sanatçı ve Akademisyen Mehmet Kavukcu'nun Erzincan'da gerçekleştirdiği performans, geçmişle bugün arasında kurulan bir köprü gibiydi. 1992 Erzincan Depremi'nin acı hatıralarını canlandırırken, aynı zamanda geleceğe umutla bakma çağrısında bulundu. Kavukcu'nun sanatı, insanların belleğinde yaşayan acıları aydınlatırken, geleceğe olan inancı da güçlendirdi.