Artan insan nüfusu ve kentleşmeyle beraber son yıllarda doğal kaynaklar üzerindeki etki giderek artmıştır. 
İnsanoğlunun doğaya hükmetme isteği tahribatın boyutunu büyüterek, günümüzde pek çok canlı türünün geri dönüşümsüz olarak yok olmasına neden olmuştur…
Tahribattan en çok etkilenen doğal kaynaklarımız su ekosistemleridir. Sulak alanların yok olmasının en büyük nedenlerinden biri, çevresel değişikliklerdir. İklim değişikliği, doğal afetler ve insan kaynaklı etkiler, sulak alanların habitatlarını bozarak yaşamlarını tehdit etmektedir. Sulak alanlar aynı zamanda, insanoğlu tarafından verilen zararlar nedeniyle de yok olmaktadır. Tarım, sanayi, yerleşim yerleri ve altyapı projeleri, sulak alanların doğal dengelerini bozmakta ve bu alanların yok olmasına neden olmaktadır….
Sulak alanlar konusunda bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini ifade eden Çevrenin Genç Sözcüleri (Youth Reporters Environment Golden Orange Youth Club) uluslararası düzeyde hazırladıkları makale çalışmasıyla su ekosistemlerinin önemine, sulak alanların önemli türlerinden biri olan Elmabaş Patka (Aythya ferina) su kuşu aracılığıyla vurgu yapmıştır.
Yapılan çalışmayla; dünya üzerinde sulak alanların bulunduğu pek çok noktada yayılış gösteren Elmabaş Patka, iklim krizleriyle sulak alanların hız bir şekilde azalmasına bağlı olarak, türün nesli de tehlike altına gireceği bilgisine yer vermiştir... 
Çevrenin Genç Sözcüleri ekibi yazdıkları makalede 2015 yılında Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin (IUCN) Kırmızı Listesinde “Savunmasız” olarak sınıflandırıldığını ifade ederek küresel azalma eğilimlerinin %39,5 olduğunu ifade etmişlerdir.
Sulak alanların yok olması, doğal çevrenin kaybı ve biyoçeşitliliğin azalması anlamına gelmektedir. Bu nedenle, sulak alanların korunması için harekete geçmek, doğal kaynakların korunması için de hayati bir adımdır. Unutmayalım ki, sulak alanlar dünyamızın önemli bir parçasıdır ve korunmaları gerekmektedir. Doğadaki her canlı için suyun önemi büyüktür...
Su olmadan, yaşam olmaz. Biyolojik çeşitlilik, iklim değişikliğiyle mücadele, insan sağlığı, ekonomi. Kısacası geleceğimiz... 
Çevrenin Genç Sözcülerinin ifade ettiği gibi "Yarın için, bugünün suyunu koru"...

Resim1
Fotoğraf: Onur Salkım