Geçen hafta sonunda Antalya
Sanatçılar Derneği’nde(ANSAN)deneyimli gazeteci Antalya Gazeteciler
Cemiyeti(AGC)Onursal Başkanı Erdoğan
Kahya’nın ‘Antalya’nın Kahyası’
adını verdiği kitabının imza günü vardı.
Kahya’nın kitabının editörlüğünü yapan gazeteci arkadaşımız, yazar TRT’den emekli Haber Müdürü Mustafa Tuncel, “ Erdoğan Kahya’nın köşe yazılarından oluşan kitap, bir anlamda Antalya’nın tarihine tanıklık ediyor” dedi..
Tarihe tanıklık etmek, bir döneme damgasını vuran olayların içinde olmak ve gelecek kuşaklara aktarmak kuşkusuz önemsenmeli, okuma alışkanlığı olmayan, Recep İvedik filmlerinin izlenme rekoru kırdığı bir önemde kitap yazmak gibi son derece zorlu ve riskli bir iş yaptığı için Erdoğan Kahya’yı kutluyorum..
Gelelim yazının başlığına…
Sözü edilen Vali
Güngör Aydın..
1978-1980 yıllarında Antalya Valisi olarak görev yaptı..
1980 darbesinde görevden alındı, 1982 yılında darbeci Kenan Evren yönetimi tarafından resen emekli edildi..
Hukuk mücadelesine girişti, merkez valisi olarak atandı, resen emekli edildiği dönemle ilgili kayıplarını da yasal yollarla aldı..
Farklı bir kişilikti Vali Güngör Aydın, Antalya Valiliği’nin ilk basın müşaviri olarak görev yaptığım dönemde yakından tanıdım..
Makama kendi parasıyla gazete alırdı, kendi eşyaları ile döşediği Vali Konağı’nın ihtiyaçlarını kendi cebinden karşılardı.
Görevden alındığında eşyalarını kamunun araçlarıyla götürmesi teklifine karşı çıkmış, kiralanan kamyonun parasını dönemin Pil Fabrikası Müdürü Mümtaz Otur’dan borç almıştı..
Vali Güngör Aydın’la ilgili o kadar çok şey var ki yazılması gereken, ne benim sütun, ne de Akdeniz GERÇEK’in sayfaları yeter..
Fırsat buldukça Aydın’la ilgili gözlemlerimi, anıları sizlerle paylaşmaya çalışacağım.
Emekli Vali Güngör Aydın, Antalya’yı ‘Turizmin başkenti’ yapan Güney Antalya Turizm Gelim Projesi ile ilgili yazılarıma katkı olarak o dönemi anlatan bir yazıyı paylaştı benimle..
Vali Aydın, projeyle ilgili olarak şunları belirtiyor :
“Dünyanın en yüksek
turizm değerlerine sahip, doğayla tarihin iç içe geçtiği Kemer Bölgesinin
turizme açılması projesinin başlangıcı, rahmetli Ecevit’in 1977 seçimlerinde
Antalya halkına verdiği söze dayanır, uzanır. Daha önceleri Demirel de aynı
sözleri verir. Ancak Türkiye için bu büyük projenin gerçekleştirilmesi Sayın
Ecevit’e nasip olur. Çünkü, halktan yana böyle bir uygulamayı ancak sol
düşünceye sahip bir iktidar gerçekleştirebilir”
Ancak
projenin startı çok sancılı oldu..
Vali
Aydın, yazısında 1979 yılında Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi’ne karşı
başlatılan direnişi şu sözlerle anlatıyor :
“Kemer Sahili boyunca uzanan kaçak villa ve
benzeri yapılar mafya ya da güçlü kişilerin ellerinde olduğu için yıkım son
derece zor ve sancılı olacaktır; büyük direnç, kararlılık ve savaşım
gerektirmektedir. Yıkım kesinleştirilip tarih belirlendikten sonra, yasa dışı
yapıların etkili ve mafyatik güçleri tarafından bölgede gerilim artırılmış,
tahrikler, tehditler ve kimi provokatif girişimler olmuştur”
Direnişin
ardında ilginçtir Kemer bölgesinde kaçak yapıları bulunan devletin bürokratları
yer alıyordu..
Rantçıların
ve arkasındaki kirli ve karanlık güçlerin Antalya’nın bir numarasını, mülki
amirini tehdit etme cesaretinde olduklarını Vali Güngör Aydın’ın şu
ifadelerinden anlıyoruz :
Tarafıma, çocuklarımın kaçırılıp öldürüleceği
tehditleri yapılmış,; Kemer Sahilindeki köylerin halkı tahrik edilerek, halkın
bölgeden sürülüp çıkarılacağı, yerlerinden yurtlarından edileceği, çoğu tarımla
geçinen halkın işsiz ve aşsız kalacakları, camilerinin yıktırılacağı,
sahillerin çıplaklarla ve gavurlarla dolacağı ve benzeri propagandalar yoğun
biçimde yapılarak halk galeyana getirilmeye çalışılmıştır”
Antalya’ya
damga vuran olayları ve anıları fırsat buldukça sizlerle paylaşmaya
çalışacağım..