Pandemi sizi, beni, onu, iş insanını, esnafı, patronu, emekliyi, sanayiciyi, turizmciyi vurdu da hepsi bir yerde düzelir, düzeltilebilir şeyler. Ya çocuklar ve gençlere olan darbesi ne olacak? Zaten kör topal, ağır aksak giden eğitim sistemi, çöktü…

 

Son dakika kararlarla ülkeyi yönettiğini sananlar en büyük zararı gençlere verdiler. Umutlarını çaldılar, ümitlerini kırdılar, hayallerini soldurdular ve yetmedi eğitimsiz bıraktılar…

 

En çok darbeyi kırsaldaki gençler ve çocuklar yedi. Pandemide 1 yılı devirdik ama sınavlarda ikinci yıl geliyor. Geçtiğimiz yıl da yapıldı liseye ve üniversiteye giriş sınavları…

 

Eğitime uzak kalan ama sınavlara yakın olmak zorunda olan çocuk ve gençlik, ekonomileri iyiyise bir parça destekle amacına ulaşıyor. Ama ekonomik durumu uzaktan eğitime erişmeye imkan vermeyen ailelerin çocukları ne eğitime ulaşabiliyor ne de açığını kapatacak kanallara. Özel ders fiyatları uçuyor. Dershaneye gitmek zor…

 

 Oysa artık sınavsız ama adil, herkesin ulaşacağı, ücretsiz eğitime geçmek ve ülkeye yaymak lazım bunu. Eskisi kadar çok başarılı öğrenciler çıkmıyor artık ne devlet okulundan ne özelden. Hatta özel okula giden çocuklar da dershaneye gidiyor ve özel ders alıyor…

 

Kendi kızımdan da biliyorum. Zehir gibi zekaya sahip çocuklar maalesef köhne eğitim sisteminin kurbanı. Suç ne onların ne öğretmenlerin. Suç sistemin, yönetenlerin…

 

Yeniden keşfe gerek yok. Ezberci sistemden vazgeçip sınavsız bir eğitim modeline geçilmeli…

 

Eğitimde kaliteyi yükseltecek tedbirler alınmalı. Laik, bilimsel ve çağdaş eğitim modelinin geçmişte ne başarılı öğrenciler yetiştirdiği ortada…

 

2000 öncesinde lise eğitimini tamamlayıp üniversiteye adım atan bizler de o dönemde sistemi çok eleştirdik. Ama her dönem bozuk olan sistem şuanda daha da beter…

 

İlerleyeceğimiz yerde geriliyoruz…

 

Şu pandemiyle eklemlenen sistem sorunu maalesef durumumuzu daha da vahimleştirdi. Sendika başkanlarının da söylediği üzere eşitsizlik derinleşti…

 

Şimdi bu ortamda milyonlarca öğrenci tabletsiz, internetsiz ve zor koşullarda sınava hazırlandı. Küçük bir kesim ise özel ve devlet okulundaki eğitime ilave, özel ders ve dershane takviyesi aldı…

 

Sonuç mu…

 

6 Haziran’da Liselere Giriş Sınavı olacak…

 

26-27 Haziran’da da Yükseköğretim Kurumları Sınav…

 

Sınavlardan sonra göreceğiz yaratılan tahribatın boyutunu. Ama deneyim çok acı olacak. Telafisi mümkün olmayan derin izler bırakacak geride…

 

Maalesef…