Elbette işi zor AKP’nin. Hem ülke genelinde hem yerelde büyük bir hezimetle karşılaşmaları ihtimali çok yüksek. Bugünden yarına ne olur bilinmez ama 20 yıllık iktidarın sonu gelmiş görünüyor…

Bunu AKP’nin tabanı da yöneticileri de görüyor elbette. O yüzden yaşanan krizleri, ekonomik çöküşü örtme telaşındalar…

Hafta sonu gerçekleşen AKP İl Danışma Meclisi’nde de AKP Antalya İl Başkanı Ethem Taş, çıkmış 6 lider başta olmak üzere muhalefete ama en çok da ana muhalefete saldırmış…

Tabii her şeyin başı CEHAPE zihniyeti ya vurun abalıya…

Peki ne demiş AKP İl Başkanı, gelin irdeleyelim…

Cumhurbaşkanı’nı 6 lider yıkamazmış. Elbette 6 lider yıkamaz. Ama sizin de dediğiniz gibi millet belirler sonucu. Şu ara sokaklardan uzak kaldığınızdan sanıyorum milletin kayıtsız şartsız sizi destekleyeceğini sanıyorsunuz…

Yanılıyorsunuz…

Gelelim bir başka taşa. Neymiş Rusya-Ukrayna savaşı başlarken 6 lider masa kavgası, söz sırası kavgası yapıyormuş…

Hiç duymadık. Hiç işitmedik. Ne kuliste ne başka yerde…

Ama bizzat biliyorum. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, savaş başlar başlamaz benim de katıldığım Denizli programını yarıda kesip Ankara’ya döndü. Diğer liderlerle bu durumu konuşması gerektiğini beyan etti. Açıp haberlerden de bakabilirsiniz…

Sayın Taş’ın alkış ve tezahürat bekler gibi bahsettiği girişimler ve forum ise zaten iktidarın görevi olan girişimler. Diplomaside olması gereken adımlar…

Peki ya Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne dönük ulaşım ve su hizmetleri ile insan kaynakları yönetimine ilişkin eleştirilerine ne dersiniz…

Menderes Türel dönemine bir baksalar iyi olur…

Bu arada CHP Antalya İl Başkanı’na dönük de eleştirileri var ki bir TV programında yapılan bir gafın sakız gibi sündürülmesi söz konusu…

Kadrolar liyakate göre belirlenmelidir elbette. Ama Sayın Taş acaba söyleyebilir mi Türel döneminde ya da AKP’li herhangi belediyede alımlar nereden geçiyordu? Alımlarda parti üyeliği şartı var mıdır? Üye olmayanlar istifaya zorlanıyor mu?

Türel döneminde sürgünlere görevlendirme denilirken, bu dönemde mi aklınıza geldi sürgün…

 

Yani Taş, taşladı ama Taş’ın attığı taş kimseyi ürkütmedi…