Bir seçimin daha sonuna geldik. 14 Mayıs seçimlerine 10 gün kaldı. CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ikisi AKP iktidarının 15 yılında görev yapmış 5 sağ parti ile kurduğu Millet İttifakıyla seçim kampanyası yürütüyor. Kılıçdaroğlu’na meydanlarda en fazla yardımcı olan ise Meral Akşener’in masadan kalkma pahasına monte ettiği Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Kılıçdaroğlu, her gün mitinglere katılmakla beraber hemen hemen her gün evinden çektiği videolarla kampanyaya devam ediyor.
AKP Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan ise 22 yıldır sürdürdüğü yıpranmış iktidarını devam ettirmek için devletin sınırsız imkanlarını kullanıyor. Çoğu zaman daha önce söylediği, yaptığı işleri yapmamış gibi hatta kınayarak seçimi kazanmak için her şey mubahtır mantığıyla çalışıyor. Hele bakanları seçimleri sivil darbeye benzetecek kadar gözü dönmüş vaziyette. Bu ülkenin askeri ve sivil teknoloji ürünlerini sanki daha önce hiç bu konularda çalışma yapılmamış gibi gösterip, sadece kendi döneminde yapılmış gibi seçim malzemesi yapıp kendileri iktidardan inince bu çalışmalar çöpe atılacağı propagandası yapıyorlar. Halbuki AKP’nin FETÖ ile birlikte Aselsan’da USAŞ’ta genç mühendislere düzenlediği operasyonları biz hiç unutmadık.
Cumhurbaşkanı Adayı Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, en mütevazi, en az para harcanan kampanyayı yürütüyor. ‘Beşli çeteden, Saray’dan para alıyor, beşli çete ile bacanak’ vs gibi çok sayıda karalama ile boğuşuyor. Bu arada üzerinde çok sayıda çekil baskısı var. Çekil diyenlerin gerekçesi seçimin birinci turda Kılıçdaroğlu lehine biteceğini zannetmeleri. Halbuki bir çok kamuoyu anketinde İnce’nin alacağı oyun en az yarısı Cumhur İttifakı’na gidecek oylar. Yani İnce çekilse bile oyları eşit bir şekilde diğer adaylara yansıyacak. Seçim muhtemelen 2. tura kalacağından muhalefet birbirine daha yapıcı eleştiri yapmalı. Yapmalı ki ikinci turda birbirlerinin oyuna ihtiyaçları var. İnce son katıldığı bir televizyon programında çekilme şartlarını açıkladı. İnce, Kılıçdaroğlu’nun Ali Babacan’dan ve Ahmet Davutoğlu’ndan vaz geçmesini şart koştu. Bu istek bu saatten sonra pek mümkün görünmüyor. Diğer aday Sinan Oğan ise küskün ülkücülerin oyunu alıyor.
Nefesler tutuldu 14 Mayıs seçimlerinin sonuçları ne olacak diye. Her seçimde seçim öncesi çok sayıda anket yayınlanır. Tabi ülkemizde medya gibi bağımsız anket firmaları da kalmadı. Anket firmalarının pek çoğu ya iktidara anket çalışması yaparak ya da belediyelere anket yaparak yaşamını sürdürüyor. Ben yıllardır en doğru seçim sonucunu bütün ciddi firmaların sonuçlarının toplamını anket sayısına bakıp ortalamayı alarak buldum.
Bu seçim de son 10 günde olağanüstü gelişmeler olmasa seçim ikinci tura kalacak. Benim toplam kamuoyu araştırmaları üzerinden yaptığım araştırmaya göre Kılıçdaroğlu ve Erdoğan % 45 ila % 48 oranında, İnce % 4 ila % 8 oranında Oğan ise % 2 ila % 3 arasında oy alacak.
Milletvekilliğinde ise çok kritik bir durum ortaya çıkabilir. Her kesimden anket firmasının sonucuna göre AKP hala 1. parti. İnsanın aklı hafızası almıyor. Saray’ın bunca yanlışına rağmen böyle bir tablo oluşmasına. Meclis’te Cumhur İttifakı’nın karşısındaki partilerin çıkaracağı milletvekili sayısı az farkla önde olabilir. Türkiye’de ve Antalya’da partilerin çıkaracağı milletvekili sayısını TİP’in çıkaracağı vekil sayısı, Memleket Partisi’nin barajı aşma sürprizi, Cumhur İttifakı’ndaki HÜDA-PAR tepkisi. CHP’de ise Sadullah Ergin gibi isimlere oluşacak tepkiler belirleyecek. Bu karmaşık durum sonucunda Yeşil Sol Parti’nin (HDP) ana muhalefet partisi olma ihtimali hayli yüksek.
Son dönemeçte kim ne kadar atak yapacak bekleyip göreceğiz. Bana göre bu günkü tablo bu. Evet bu tek adam rejimi değişmeli, evet Saray rejimi son bulmalı, evet ülkemize bahar gelmeli ama bunun için çok az hata yapıp çok çalışmak gerekiyordu. Umarım ülkemiz güzel günler görür.