Geride kalan 50 yılda Antalya’nın tarihi ve doğal değerleri bir bir yıkıldı, yerlerine bloklar dikildi.

Çarpık yapılaşma Antalya’nın kimliğini yok ettiği gibi, iklimini değiştirdi..

Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’nin en çok göç alan kenti olan Antalya, şimdi göç veriyor.

Antalya, yaşanabilir kent özelliğini hızla yitiriyor..

Görevi gelecek kuşaklara Antalya’nın muhteşem doğasını, yerli yabancı herkesi kıskandıran coğrafyasını, tarihsel, kentsel ve geleneksel yapısını koruyup aktarması gereken Antalyalılar, ne yazık ki izlemeyi sürdürüyor..

Çarpık kentleşme, yapılaşma ve rant uğruna kaynakların yok edilmesine karşı çıkan bir avuç Antalya sevdalı ise ya ‘yatırım düşmanı, ya da ‘’istemezükçü’ ilan ediliyor, toplumun önünde karalanmaya, itibarsızlaştırmaya, ‘ her şeye karşı’ yaftası vurulmaya çalışılıyor.

Dahası iktidara şakşakçılık yapmayanlara ‘darbeci’ suçlanması da yapılıyor günümüzde..

Bunları niçin mi yazdım ?

Müziğin ve sporun yaşayan efsanelerinden Gültekin Çeki’nin Atatürk Stadı ile ilgili endişelerini kamuoyu ile paylaşmak için..

Büyükşehir Belediyesi,Kent Müzesi  Projesi’ kapsamında Atatürk Stadı’nı yıkarak meydan oluşturmaya, altında da otopark işletmeye hazırlanıyor.

Açı tribün ‘nostalji’ yaşatmak için yıkılmayacak.

Tam 50 yaşında Antalya Atatürk Stadı..

Fransız mimar Furet Turn tarafından tasarlanan stadyumun temeli 1964 yılında atılmış, 1965 yılında hizmete girmiş..

12 bin 453 koltuk kapasiteli Atatürk Stadı, pek çok ulusal ve uluslararası etkinliğe ev sahibi yaptıktan sonra 2010 yılında ‘çürük ‘ raporu alınarak resmi maçlara kapatılmıştı..

Atatürk Stadı uzun yıllar şimdilerde AKP hükümetince yasaklanan ulusal bayramlara ve Antalya Altın Portakal Film Festivali gibi etkinliklere ev sahipliği yaptı.

31.10. 1984’te Atatürk Stadı’nda Türkiye-Finlandiya Dünya Kupası eleme maçı oynandı.

Soğuk ülkeden gelen Finlileri Antalya’nın sıcağında yenmeyi düşünüyorduk, maçı 2-1 rakip takım kazandı.

Atatürk Stadı’nda 23 Nisan 2003’te Türkiye Kupası finali oynandı.

Finalde Gençberliği’ni 3-1 yenen Trabzonspor kupayı evine götürdü.

Gültekin Hoca, 50 yaşındaki Atatürk Stadı’nın kentin önemli bir merkezi ve nostaljisi olduğunu belirterek, yıkılmayıp, korunmasını istiyor..

Çeki, ayrıca tesis fakiri Antalya’da Atatürk Stadı’nın korunmasını, amatörler başta olmak üzere yerli ve yabancı takımların maç ve çalışmalarına açılmasını istiyor ki, yerden göğe kadar haklı..

‘Son kale de gidiyor’ dedik, gerçekten de öyle..

Antalya’da Atatürk Stadı’nın açıldığı 1965 yılından bu yana, yani 50 yılda kentin kimliğini yok edip, yerini beton bloklara bırakan ve buram buram nostalji kokan değerleri yok edildi..

Atatürk Stadı’nın komşusu Vatan Kahvesi olmak üzere Antalya’da yerini çarpık yapılaşma bırakan kayıpların belli başlılarını sizlerle paylaşmak istedim:

Vatan Kahvesi, Yenikapı Karakolu, Yıldız, Şehir, Elhamra ve Saray sinemaları, İnönü İlkokulu, Tekel binası, Doğumevi, İsmet İnönü Kız Meslek Lisesi, Öğretmenler Gazinosu,  Meltem Yüzme Havuzu, Ferrokrom, Yağ Sanayi ve Orüs arazileri, TMO Çallı arsası, Cam Piramit Havuzu, Akdeniz Sağlık Vakfı Hastanesi, Yediarıklar, Değirmenönü şelaleleri, eski Belediye binası, eski Valilik binası, eski Otogar, Antbirlik Tesisleri, Kır Kahvesi, Evlendirme Dairesi.

Antalya hızlı bir şekilde geçmişinden uzaklaşıyor..

Antalya’nın kent kimliği yok oluyor, kentin nostaljisi olan yerler beton bloklara, alış veriş merkezlerine dönüşüyor..

Büyük Kurtarıcı’nın adını taşıyan Atatürk Stadı, bu yüzden son kale..

Korumak ve yaşatmak hepimizin görevi olmalı..

Görevimi yapmalıyız ki bizden sonraki kuşaklara yüzümüz olsun..

Her şey para değil, her şeye rant gözüyle bakmak gibi büyük bir yanlışa kurban edilen Antalya’ya Antalyalı sahip çıkmak durumunda..