Tarihi bir süreçten geçiyoruz..

Hepimizi ilgilendiren, ülkenin geleceğinin şekillenmesi açısından hayati önem taşıyan bir dönemi yaşıyoruz.

Ne olduğunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açık oy kullanan, sandık başında keyiften dört köşe poz veren AKP milletvekilleri ile Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin izinden gitmekte ısrar eden MHP’li milletvekillerinin de bilmediği, bilmek için en küçük bir çaba göstermediği bir Anayasa değişikliği ve Başkanlık Sistemi tartışmalarını biraz kaygı, biraz kuşku, biraz da heyecanla izliyoruz.

İzliyoruz da ülke sırat köprüsünden geçerken dayatılmak istenen rejim değişikliğini kimse sorgulamaz.

Akıl tutulması yaşıyoruz adeta..

Bir kaç vekil dışında CHP’den ses yok..

MHP zaten AKP’ye teslim olmuş, biat etmiş durumda..

Vatan Partisi’nin liderinden AKP’yi alkışlayan açıklamalar geliyor..

Diğer siyasi partiler ise tabela görevini sürdürüyor..

Sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri de gelişmeleri izlemeyi yeğliyorlar.

Gerçek şu ki herkes korkuyor, herkes gergin ve yarın kaygısı taşıyor..

Pekala hal böyle iken basın ne yapıyor ?

Halkın gözü kulağı olduğu söylenen basın ülkenin geleceği ile ilgili süreçte nasıl bir tutum izliyor ?

Halkın haber alma hakkını kullandırma iddiasında olan yerel ve yaygın basın tartışmaların neresinde ?

İşte bu noktada gazetecinin görevlerini sıralamak istiyorum.

Birileri kıssadan hisse çıkarır  mı diye de düşündüm bunları derlerken..

Bakınız mesleğin ustaları, duayenler, gazetecinin, yani basın çalışanlarının görev ve sorumluluklarını şöyle sıralıyor :

- Gazeteci, çalıntı, iftira, hakaret, lekeleme, saptırma, manipülasyon, söylenti, dedikodu ve dayanaksız suçlamalardan kesinlikle uzak durur.

- Gazeteci, bilgi ve haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüklerini ne pahasına olursa olsun savunur.

- Gazeteci, halkın bilgi edinme hakkı uyarınca kendi açısından sonuçları ne olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve uymak zorundadır.

- Gazeteci, kaynağını bilmediği bilgi ve haberleri yayınlamaz, kaynak açık olmadığında yayınlamaya karar verdiği durumlara da kamuoyuna gerekli uyarıları yapmak zorundadır.

- Gazeteci, temel bilgileri yok edemez, görmezlikten gelemez ve metinlerle belgeleri değiştiremez, tahrif edemez, yanlış, yanıltıcı ve tahrif edilmiş yayın malzemesi kullanmaktan uzak durur.

- Gazeteci, bilgi, haber, fotoğraf, görüntü, ses, belge elde etmek için yanıltıcı yöntemler kullanamaz..

- Gazeteci, kamuya mal olmuş bir şahsiyet bile olsa, halkın haber alma, bilgilenme hakkıyla doğrudan bağlantılı olmayan, hiçbir amaç için izin verilmedikçe özel yaşamın gizliliği ilkesini ihlal edemez.

- Gazeteci, yayınlanmış her yanlışı en kısa sürede düzeltmekle yükümlüdür. Gazeteci, istismar edilmemesi, kötüye kullanılmaması ve kabul edilebilir boyutlar ile biçimde yapılması kaydıyla cevap hakkına saygılı olmalıdır.

- Gazeteci, kendisine güvenilerek verilmiş bilgilerin, belgelerin kaynaklarını kendileri izin vermediği sürece mesleki gizlilik ilkesi uyarınca hiçbir şekilde açıklamaz.

- Gazeteci, başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan küm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır. İnsanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır. Bir ulusun, bir topluluğun ve bireylerin kültürel değerlerini ve inançlarını doğrudan saldırı konusu yapmaz.

- Gazeteci, bir bilginin, haberin yayını ya da yayınlanmaması karşılığı hiçbir maddi veya manevi avantajın peşinde olamaz. Gazeteci, devlet başkanından milletvekiline, iş adamından bürokratına kadar haber kaynağı olarak da kabul edilmiş kişi ve kurumlarla iletişimini ve ilişkisini meslek ilkelerini gözeterek yürütür...

Bilmem anlatabildin mi ?