Ne güzel değil mi, gündemi bir anda değiştiriyoruz. Açlık, yoksulluk, kapanan kepenkler, kabaran icra dosyaları, artan işsizlik, peş peşe gelen intihar vakalarını unuttuk sıra bir milletvekilinin ticari ortaklığına geldi…

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) milletin temsilcisi olması beklenen bir vekil çıkıp kürsüden gazeteci dost Ahmet Şık'a "Meyhaneden boşta kalan vakitlerini bu kürsüden gelip konuşma yapmaya çalışan birisi" dedi…

 

Bir kesim hemen Şık’ın meyhanelerden beri gelmediğini düşünürken, aslında kastedilenin Şık’ın bir arkadaşıyla meyhane açması olduğu kısa sürede anlaşıldı…

 

Şimdi mesele şu ki günümüzde karşısına çıkıp yarışmaya, kendini savunmaya cesareti olmayanların yaptığı bu gayri ahlaki vuruş, ülke siyasetini günden güne dibe vurmaktadır…

 

Maalesef bunu sadece Ankara’da da değil, Antalya’da da görüyoruz. Vekil yapar da il başkanı, ilçe başkanı, meclis üyesi yapmaz mı! Arsız hırsız ev sahibini bastırır misali konuyu çarpıtan, mesnetsiz, seviyesi yerlerde açıklamalar burada da yapılıyor. Üstelik bu anlayışın partisi yok. Sanki yetersiz siyasilerin gündem değiştirme taktiği bu. Zaman zaman da rakiplerini karalama için uyguladıkları taktik…

 

İnsan üzülüyor, Türk siyaseti açısından. Gerçi bozulma sadece siyasilerde değil, günlerdir ‘Külliye’ye kim gitti’ haberinde olduğu üzere gazetecilerde de var…

 

Neyse biz gelelim meyhane işine. Vekilliğinden önce meslektaşım olan ve çok sevdiğim Fatma Şık annemin evladı Ahmet Şık’a ve meyhanesine…

 

İlk fırsatta İstanbul seyahatimizde ailecek gideceğiz. Hatta olursa sağlık sorunları nedeniyle gidememiş olan Fatma Anne’yi de götüreceğiz…

 

Yazık ki “meyhaneden çıkmadığı’ söylenen ama çıktığı anlarda bile kürsüde birilerini korkutmaya yeten Ahmet Şık’ın ticaretini Meclis’e ve gazete köşelerine taşıyarak rencide etmek isteyenler, siyasetin üslubunu, gazetecilik üslubunu yerlere indirmiştir…

 

Milletvekillerinin ticareti eğer kamuyu zarara uğratıyorsa ona bakmak lazım…

 

Hep duyuyoruz ya da haberlerde zaman zaman okuyoruz vekil ya da üst düzey yöneticilerin yakınlarının şirketlerine verilen kamu ihalelerini, verilen kredileri vs…

 

İşte Ahmet Şık ya da bir başkasının eğer varsa böyle bir bağı, ihale takipçiliği, ona çekilen peşkeş o zaman konuşun, yazın. Hatta biz de yazalım…

 

Ama memleket soyulurken mevzuu Şık’ın meyhanesi değil…

 

Olmamalı…

 

Ama açtınız madem konuyu, ‘hayırlı olsun vekilim’…