Bi abimiz
yıllar önce “Kent masalları, sayfa doldurmak için yapılmış bişey” demişti. Ama
o sayfa bu yılki ile birlikte 4. ödülünü aldı. Sabah Gazetesi kendisine de
kalmadı. Biz önümüze bakalım. “Zakkum” deyince bizim kuşağın aklına “Zakkumcu
Ziya” gelir…
Literatürdeki
adı “Nerium oleander”, yaygın olarak “zakkum” veya “nerium” olarak
bilinir. Bugün sizleri Gloria Golf Otel’in zakkum bahçesine konuk edeceğim.
Hepi topu 20 dakika içinde, yaklaşık 500 metrekarelik bir alanda kaydedildi.
Geçtiğimiz
yıl Kurban Bayramı’nda Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü 6 Haziran 2019’da
sapsarı kumların üzerinde tüm albenisi ile açan zakkum çiçeklerini paylaşıp “Akdeniz
mavisi, deniz ardınca yükselen dağlarda mis kokulu çam ormanları, sadece
Akdeniz'de görebileceğiniz "ateş gülleri" ve kızgın kumlar... Güzel
bir bayram günü...” demişti.
İşi gücü
bırakıp “Zakkum”a neden “Ateş Çiçeği” dediğini sormuştum. Bana yaklaşık 200
sözcükten oluşan “edebiyatçıyım” diyenlere taş çıkartacak güzellikte bir
açıklama yollamıştı. (Sahi bir atın gözünü anlatmaya 3 sayfa ayıran kimdi?)
Teknoloji
özürlü olduğum için o açıklama metni artık elimde değil. Bu ara çok yoğun, geri
döndürmemek adına kendisinden de istemedim. “Vikipedia’dan açıklama alır,
yaşanmışlıklarla süsler, sayfayı kotarırım” dedim. Bi abimiz yıllar önce “Kent
Masalları, sayfa doldurmak için yapılmış bişey” demişti. Ama o sayfa 18 yıldır
hazırlanıyor ve bu yılki ile birlikte 4. ödülünü aldı. Biz önümüze bakalım.
“Zakkum”
deyince bizim kuşağın aklına “Zakkumcu Ziya” gelir. Adam bu bitkiyle kanser
tedavisi yaptığına kimseyi inandıramamıştı. Aşağıdaki linkten detaylara
bakabilirsiniz.
https://www.bolgegundem.com/ziya-ozel-kimdir-nerelidir-nerede-dogdu-kac-yasindadir-928343h.htm
Yeni nesil
ise “Zakkum” deyince “Anason”u hatırlıyor.
“Dokunsalar
Ağlayacaksın
Ama hiç dokunmuyorlar
Biçare bakan gözlerin bırak kanasın
Gücüne gitsin şarkılar
Anason kokarken sofralar...” diyen
girişine her daim eridiğim şarkı.
Onlar için de şu linki bırakalım:
https://www.youtube.com/watch?v=sDF2auWzpmM
Geçtiğimiz
hafta TIR ile İzmir’e gittim. O da bir proje dahilindeydi. Olgunlaşınca okur,
sonra da alkışlarsınız. Daha evvel de defalarca kat ettiğim bu yoldaki
zakkumlar gerçekten otobanı keyifli hale getiriyor.
Şimdi
Vikipedia’dan bu güzelim bitki hakkındaki ansiklopedik bilgileri verelim.
“Dünyada
ılıman ve subtropikal bölgelerde süs ve peyzaj bitkisi olarak yetiştirilen çalı
veya küçük ağaçtır. O kadar yaygın bir şekilde yetiştirilir ki,
genellikle Akdeniz Havzası ile ilişkilendirilmesine rağmen, kesin bir
menşe bölgesi tanımlanmamıştır.
Nerium
2-6 metre boyuna kadar büyür. Yaygın olarak doğal çalı formunda
yetiştirilir ancak tek gövdeli küçük bir ağaç olarak da yetiştirilebilir. Hem
kuraklığa hem de su basmasına toleranslıdır, ancak uzun süreli donlara karşı
dayanıksızdır. Beyaz, pembe veya kırmızı beş loblu çiçekler, yıl boyunca
kümeler halinde büyür ve yaz aylarında zirveye çıkar. Meyvesi, çok sayıda tüylü
tohumu serbest bırakmak için olgunlukta açılan uzun ve dar bir folikül
çiftidir.
Zakkum,
birkaç toksik bileşik içerir ve tarihsel olarak zehirli bitki olarak
kabul edilmiştir. Ancak, acılığı onu insanlar ve çoğu hayvan için tatsız hale
getirir, bu nedenle zehirlenme vakaları nadirdir ve insan ölümleri için genel
risk düşüktür.
Daha çok
miktarlarda yutulması mide bulantısı, kusma, aşırı tükürük, karın ağrısı, kanlı
ishal ve düzensiz kalp ritmine neden olabilir. Özsu ile uzun süreli temas cilt
tahrişine, göz iltihabına ve dermatit'e
neden olabilir.
Zakkum,
Haziran-Eylül ayları arasında beyaz, pembe, kırmızı, sarı ve krem
renklerde çiçekler açar. Dere yataklarında ve su kenarlarında
yetişir. Susuzluğa en dayanıklı bitkilerdendir ve kışın yapraklarını dökmez.
Bir gram kuru yaprak, insanlarda tehlikeli zehirlenmelere yol açar. Zehir etkisi kurutma ve kaynatmayla ortadan kalkmaz. Bu bitkiyi yiyen, ölmüş hayvanların etleri de zehirlidir. Kullanımı sırasında asıl semptomlara sebep olan oleandrin'in kaynama noktası 250 °C dir.