Gündem AKP
ve MHP ittifakın gece yarısı operasyonu ile Meclis’ten geçirdikleri sözde Seçim Güvenliği Yasası..
Adı Seçim Güvenliği olsa da seçimi güvensiz
kılacak maddeleri içeriyor bu yasa..
Muhalefetin tepkiler giderek artıyor.
En çarpıcı tepkilerden birisi de son dönemde
özellikle de kurultayların adından sıkça söz ettirmeyi başaran CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen’den geldi.
CHP’li Pekşen, Türkiye’de sandık ve seçim güvenliğinin ortadan kalktığını
vurgulayarak şunları söylüyor :
“AKP eliyle
hukuk çökertilmiştir. Sahte seçmen kayıtlarıyla olmayan seçmenler
yaratılmıştır. Bu şartlar altında yapılacak bir seçim şaibelidir ve
hukuksuzluğu meşrulaştırmaktan başak bir işe yaramaz. Bu seçimler boykot edilmelidir”
Pekşen’in seçimlerin boykot edilmesi önerisi pek
fazla prim almadı..
Ben de seçimlerin boykot edilmesi değil, sandıklara
adam gibi sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum.
Pekşen, TBMM
Anayasa Komisyonu’ndaki konuşmasında öneriyi şu çarpıcı sözlerle savunuyor
:
“Zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur. Kayıtlar sahte, kişiler sahte. Bu
sahteciliğin kirliliği içerisinde yer alan herkes kirlenir. Hani çok kullanılan
bir söz var, -Biz doğru bir şey mi yapıyoruz, bir şeyi doğru mu yapıyoruz- diye.
Türkiye'de artık herkes biliyor ki, hepimiz biliyoruz ki, AKP doğru bir şey
yapmıyor”
CHP’de olağan kurultay
ve hemen ardından yapılan olağanüstü kurultay ve sonrasında gelişmeler ana
muhalefet partisinde ciddi sıkıntılar ve görüş ayrılıkları olduğu görüşünü savunanları
haklı çıkardı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘baskın, ‘dayatma’
olarak yorumlanan tüzük değişikliğini aralarında Antalya Milletvekilleri Devrim Kök ve Niyazi Nefi Kara’nın da
bulunduğu ortak bir bildiri ile eleştiren 48 milletvekili ve onlar gibi düşünen
partililere kapıyı gösteren konuşması
ise ana muhalefet partisinde ciddi bir lider ve ülke sorunlarına bakış
açısından hoşnutsuzluk olduğunu ortaya koydu..
CHP kulislerini yakından
izleyen deneyimli gazeteci-köşe yazarı Melih
Aşık da Milliyet Gazetesi’nde, “ CHP’de
umut” başlıklı yazısında Haluk Pekşen’in sessiz sedasız öne doğru çıktığını
vurguluyor.
Melih Aşık, yazısında
şöyle diyor :
“CHP’de lider arayışı hız alırken bir isim sessiz sedasız öne doğru
çıkıyor; Haluk Pekşen... Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Meclis’e
girdiğinden beri yolsuzlukların üzerine cesaretle giden, iktidarı adım adım
denetleyen çalışmalarıyla göze çarpıyordu. Son Parti Meclisi seçiminde da, ne
Kılıçdaroğlu, ne İnce, ne de Cihaner’in listesinde yer almamasına rağmen 390
oyla Parti Meclisi’ne(PM)seçildi... Taban ve örgüt tarafından güçlü şekilde
destekleniyor”
Melik Aşık, yazısında
Haluk Pekşen’le konuştuğunu da belirterek, şunları söylüyor :
“CHP’nin bir iktidar programı yapmasına, projeler geliştirmesine, kadro
oluşturmasına öncelikle önem veriyor. Ülkemizin barışçı politikalara yönelerek
bölgede bir yatırım ve ticaret merkezi olacağına inanıyor”
Bu tür haber ve yorumlar
CHP açısından elbette çok önemli..
Parti tabanını harekete
geçirip, moral motivasyonunu artırmaya yönelik gelişmeler..
Şurası yadsınamaz bir gerçek ki CHP tabanı, gümbür gümbür, fişek gibi
isimlere ve açıklamalara müthiş özlem duyuyor..
Partinin üst yönetiminin
daha hareketli, daha çabalı olmasını istiyor ve bekliyor..
Bu noktada Muharrem İnce gibi, İlhan Cihaner gibi
isimlerin yanında vitrine çıkan Haluk Pekşen’in görüş ve önerileri önemli..
Haluk Pekşen’e CHP
Antalya örgütünden de sempati duyanların sayısı bir hayli fazla..
Çünkü CHP’liler de, CHP’ye
gönül verenler de hal ve gidişten hoşnut değil, bir an önce sahaya çıkılması
gerektiğini düşünüyor ve bekliyorlar.