Bahçelievler
katliamı yıllarca rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte hatırlandı.
Yayınlanan belgelere bakıldığında doğrudan içinde olmasa da Haluk Kırcı ve
Abdullah Çatlı gibi isimlerle o dönem birlikte olduğu yazıyor. Oysa Yazıcıoğlu
ki;
“…..Hafif bir rüzgar gibi,
süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum….” Dizelerinin sahibidir.
Güzel
yurdumun bir yanı Yazıcıoğlu’nu kahraman ilan etti, diğer yani onu hep katliam
sanığı olarak gördü.
Aradan yıllar geçti Sivas Madımak otelde
insanlar diri diri yakıldı. Hafızama kazınan bir fotoğraf var. İtfaye aracının merdivenlerin
üzerinde orta yaşlı sakallı bir adam feryat figan halkı galeyana getiriyor. Bu
fotoğraftaki kişi Temel Karamollaoğlu, bugünkü Saadet Partisi Genel Başkanı.
Şimdi
çıkmış kendi kadrolarından çıkan insanlardan bize şikayetçi. “Adalet” diyor “hukuk”
diyor hani şu “adil düzen” var ya o geliyor aklıma. Bir de Karamollaoğlu
hayranları türedi bir ilgi bir ilgi sormayın. Biz hatırlıyoruz 1990’lı yılların
başında da kendilerini umut olmuşlardı. “Parmağımda bir yüzük var zengin
olursam bilin ki çalmışımdır” diyorlardı. Arabalarının, hatta bisikletlerinin
orasına burasına “Huzur İslam’da” yazıyorlardı. Geldik bugüne.
İslam
ülkelerinin hiçbirinde “huzur” kalmadı. Belki artık daha “İslamcı”
yönetenlerimiz var ama araştırmalar dinden soğuma olduğunu söylüyor. Çocuklara
tecevüz gırla, öyle unsurlardan tahrik oluyorlar ki “söbü olan her şey cinsel
objedir” diyen Goethe’miydi, onu bile aratır
oldular. “Kötü hoca adamı dinden eder” derdi
büyüklerimiz.
Mevzuu
neydi? Karamollaoğlu seviciliği.
Kendisini
canlı yayında izledim. “Bizi hiç dinlemeyenler çok beğeniyorlar” benzeri cümle
kurdu. Evet 1991 seçimlerinde % 16 oy alırken,
1995’te % 21 oy alan Refah Partisi’ni hatırlıyorum. O zaman da çok güzel
konuşuluyordu. İnsanlar dinliyordu.
“Kanlı mı olacak, kansız mı?” cümlesinin ardından gerilen ülke, post
modern darbe, kurulan AKP ile “kansız” geçişi yaşadık.
“Balık
hafızalıyız” derdi gazeteci Metin Uca. Daha geçtiğimiz Haziran ayında “Adalet”
diyerek yürüyen Kılıçdaroğlu’na “Terör yandaşı” diye yafta takanlar bugün
Karamollaoğlu “adalet” deyince sevindirik oldular.
Biz
ne demiştik. “Adalet bir gün size de lazım olur.
Tıpkı
yargılamada adalet isteyen Saddam’a senin adalet sisteminle yargılanıyorsun”
dedikleri gibi.
.