Mahmut Tuncer’in bir şarkısı vardı; “Bakkal
amca, bakkal amca/Ne var? Yağın var mı? Var, var. Unun var mı? Var var. Şekerin
var mı? Var, var. Ne duruyorsun? Ne yapayım? Helva yapsana. Helva yapsana”…
Bizim de bugün yaşanan pekçok sorunun çözümü mevcut olmasına
rağmen çözüme dönük adım atmayanlara “Ne
duruyorsun” diyesimiz geliyor...
Deprem Haftası dolayısıyla yapılan uyarıları, açıklamaları
büyük dikkatle takip ediyoruz. Yetkililer de eminim izliyor. Ama gereği bir
türlü yapılmıyor…
Deprem Ana Planı, Ulaşım Ana Planı yapılmalı diyoruz ama
yıllardır yapıp tamamlayıp kenara koyan ve gereğini yapan olmadı. Olursa
alkışlayıp madalya takmalıyız…
Dün yine uyardı iki meslek odası…
İnşaat Mühendisleri
de Şehir Plancıları da eksiklikleri sıraladı. Bence en büyük eksiklik, irade…
Ne kaynak ne proje
tek sıkıntı zihniyette…
Plan, proje boş işler
geliyor sanıyorum. Bir türlü teknik insanları bile başa getirsek oturup
tamamlayamıyorlar…
Çünkü görünmüyor ya…
İlla festival yapacaksın, bina dikeceksin, yol açacaksın…
Ne diyeyim ki zihniyetler değişmedikçe kimi alsan, kimi
yerine koysan boş…
Bakın İMO Başkanı
Mustafa Balcı’nın da dediği gibi deprem öldürmüyor, tedbirsizlik öldürüyor.
Güvensiz yapılar öldürüyor…
Yanlış planlama ve
yapılaşma öldürüyor…
En değerli şeyimiz, yaşamımız olmasına rağmen yaşamımız
pahasına sorunu çözmeyişimiz kusura bakmayın ama ne insani ne ahlaki…
Şehir Plancıları Odası Başkanı Ebru Manavoğlu’nun söylediği gibi bir de
imar barışı sorunu var…
“İmar barışı altında imar affı düzenlemesi
ile kaçak yapılar yasallaştırılarak, doğal alanlarımız ve kıyılarımız plan
değişiklikleriyle farklı kullanımlara dönüştürülerek açık-yeşil alanların zarar
görmesine neden olunmakta, kamusal yaşam alanlarımız bu durumdan olumsuz
etkilenmektedir”…
Evet kıymetli yöneticilerimiz, sevgili karar vericiler hepimizin sağlığı ve
huzuru için sağlıklı, planlı, kurallı bir kentleşmeyi inşa edelim…
O zaman ne duruyoruz?
Plan, denetim, icraat…
Sağlıcakla kalın…