Başkandan başkana fark var elbette. Her başkan, bulunduğu koltuğu dolduramaz. Kimi başkan, koltuğa oturmaz, kenti, memleketi için sahadadır, alandadır. Dava açar, açıklama yapar, kamuoyunu örgütler. Kimi başkan da nerde ihale, nerde tadilat var onu takip eder. İşine bakan kazanan da var, sorumluluğunu yapıp bedel ödemek pahasına görevini yerine getirmeye çalışan da…
Alınanlar alınsın, görevini yapanlar da gururlansın. Çünkü maalesef ahlaklı ve iyi insan olmak da bir erdem oldu günümüzde…
Görevini yaptığı için tebrik eder olduk insanları. Ne diyelim, daha beterinden korusun tanrı…
Evet, geçtiğimiz hafta Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Şube Başkanı Funda Yörük ile şube binalarında söyleştik, dertleştik, fikirleştik…
Serbest şehir plancısı olmasının yanı sıra bir süredir meslek odasında da görev alan ve Başkanlığı devralan Funda Yörük ile teknik insan olmasam da teknik insanlar kadar bilgi edinmeye çalıştığım ve sorguladığım, zaman zaman davalar açtığım ve sayısını bile hatırlamadığım kent planlamasını konuştuk…
Düzen getirmesi gerekirken rant getiren ve görsel kirliliğe neden olan ve zaman zaman can ve mal güvenliğini tehdit eden plan tadilatlarını masaya yatırdık…
Elbette büyüyen nüfusa karşılık ihtiyaçlar da değişiyor ama neden bütüncül planlama yapılmıyor? Kentsel dönüşümün önünü tıkayacak kötü uygulamalara neden izin veriliyor? Neden ada bazlı dönüşümün önünü tıkayan bireysel tadilatlar yükseliyor?
Bir sürü neden var. Onlarca neden sıralayabiliriz ama cevap çoğunda ‘rant’…
Çünkü düzen için, ihtiyaç için plan yapılsa böyle olmaz…
O vakit işler başka…
Daha çok kazanmak için daha çok katlediyoruz kentimizi, memleketi…
Peki ne yapmalı?
Önce ahlaklı ve vicdanlı olmalı. Başkan Yörük’ün dediği gibi teknik insanlar eğer niyeti bozarsa en korkutucu ve rant odaklı planı yapar geçer…
Nitekim uygulamaları vardır Antalya’da…
Gördüğüm, duyduğum, bildiğim örneklerini yazıp çiziyor kimi zaman da görevlerimde olduğu gibi yargıya taşıyorum…
Ama bitmiyorlar, sonu gelmiyor. Çünkü balık baştan kokmuş. Önce o balığı değiştirmekle işe başlamalı. Sonra da şu af işinden vazgeçmeli. Af çıkacaksa da bir mantığı olmalı. Geçmişi mahvettik bari geleceği kurtaralım…
Sevgiyle kalın…