Altılı Masa’nın Anayasa’da öngördüğü değişiklik önerileri geçen hafta açıklandı. CHP, İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti Genel Başkanları’nın hazır bulunduğu toplantıda başkan yardımcıları tarafından sunulan öneriler “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi” başlığını taşıyor.
Millet İttifakı (Altılı Masa), “Cumhurbaşkanı adayınızı açıklayın” şeklinde Cumhur İttifakınca aylardır yapılan ısrarlı çağrıları umursamayarak, aralarındaki işbirliğini, dayanışmayı güçlendirici çalışmalara yöneldi. Çeşitli konularda gelecekte izlenecek politikalara ilişkin yol haritaları hazırlanmaya başlandı. Doğru da yapıldı. Uzlaşma kültürünün güzel bir örneği sergilendi. Farklı eğilimdeki altı partinin el ele yürümeleri umutla ve takdirle karşılandı.
Bu çerçevede hazırlanarak, “ Şimdi Demokrasi Zamanı” sloganı ile açıklanan Anayasa Değişiklik Önerilerinin dikkat çekici bazı yönleri şöyle: 84 maddeden oluşan öneriler insan odaklı. Güçlü, özgürlükçü, demokratik, adil bir sistem inşa etme hedefleniyor. Anayasal sistemin temeline “insan onuru” konuluyor. Demokrasinin, özgürlüklerin güçlendirilmesine yönelik düzenlemeler getiriliyor. Bu düzenlemeler Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yaşanan sorunlara deva niteliğinde. Cumhurbaşkanının yetkileri sınırlanıyor, partili cumhurbaşkanlığı dönemi kapanıyor, parlamento güçlendiriliyor. Kuvvetler ayrılığı getiriliyor. Yasamanın etkin ve katılımcı, yürütmenin saydam ve hesap verebilir, yargının ise bağımsız ve tarafsız olması amaçlanıyor.
‘Hasara uğrayan’ devlet yapısının ‘rayına oturtulması’, zayıflayan kurumların güçlendirilmesi öngörülüyor. Keyfilik, kural tanımazlık, liyakatsizlik, yozlaşmanın bu “ucube” sistemin ürünü olduğu ifade ediliyor. Yargı üzerindeki siyasi tahakküme son verileceği, baroların anayasal güvenceye kavuşturulacağı belirtiliyor. Parti kapatma zorlaştırılıyor. Seçilmiş yerel yöneticiler yargı kararı olmadan görevlerinden uzaklaştırılamayacaklar. Hayvan hakları Anayasaya girecek. Kadına şiddetten suçlu bulunanlar milletvekili olamayacak. RTÜK üyeleri gazeteci ve akademisyenlerden oluşacak. Basın özgürlüğü devletin ödevi sayılacak. Basın, sivil toplum örgütleri, düzenleyici ve denetleyici kurumlar vesayetten kurtarılacak.
Milletlerarası antlaşmalardan çekilme yetkisi TBMM’de olacak. Cumhurbaşkanı, milletlerarası bir sözleşmeden, İstanbul Sözleşmesinde olduğu gibi, bir gece yarısı tek başına çıkma kararı veremeyecek. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmeğe devam olunacak. Cumhurbaşkanları bir dönem ve 7 yıl için seçilecek, seçilen Cumhurbaşkanı’nın varsa parti ile ilişiği kesilecek…
Toplumsal sözleşme taslağı niteliğindeki önerilerin, toplumun tüm kesimleri ile müzakere edildikten sonra seçimlerin hemen ardından TBMM’ye sunulması öngörülüyor. Kendi anayasa değişiklik önerilerini açıklamaları beklenen Cumhur İttifakı, Millet İttifakı’nın bu önerilerine sıcak bakmıyor. Millet İttifakına yakın kamuoyunun tepkisi ise genelde olumlu. Önerilerin ana hatları itibariyle beğenildiği, umut verici bulunduğu gözlenmekte. Ancak yetersiz, eksik görülen veya tartışmaya açık hususlar bulunduğunu söyleyenler de var. Örneğin:
-Sembolik, sınırlı yetkilere sahip cumhurbaşkanının halka seçtirilmesinin teklif edilmesi. Halkın oyu ile seçilecek cumhurbaşkanının güç odağı haline gelebileceği, başbakanla sürtüşmelerin yaşanabileceği belirtiliyor. Tarif edilen cumhurbaşkanının TBMM tarafından seçilmesinin daha doğru olacağı ifade ediliyor.
- Önerileri, “olumlu” ancak “ bir tür tamirat programı” olarak görenler, “gerçek bir demokrasi için eksik ve zayıf” bulanlar da var. Bu görüşte olanlar, Türkiye’nin ihtiyacının “demokratik, çoğulcu, katılımcı demokratik bir sistem olduğunu” ileri sürüyorlar.
- Türkiye’nin asıl ihtiyacının, demokrasiye, özgürlüklere samimi olarak inanan, demokrat yönetimlerin iktidara gelmesi olduğu da savunulmakta. Yasalar kadar kafaların da değişmesinin önemini hatırlatanlar, “…önemli olan anayasaları uygulayanların demokrasi ve özgürlüklere olan inanç ve sevdasıdır..” demekteler.
- Anayasa’daki laiklik ilkesine yeterince vurgu yapılmadığı yolunda görüşler de mevcut. Getirilen düzenlemelerin önemli olduğu, “ancak laiklik bunların hepsinin, demokrasinin hayata geçirilmesini sağlayacak olan ilke” deniliyor.
-Çevre ile ilgili anayasadaki maddenin, günün koşullarına uygun hale getirilmesi, küresel ısınma/iklim değişikliği bağlamında yeniden yazılması da öneriler arasında.
Önümüzdeki süreçte Altılı Masa uzmanlarının, ilgili çevrelerle istişarelerde bulunmaları ve şehirlerde düzenlenecek toplantılarda uzlaşı metnini halka anlatmaları planlanıyor. Seçimlere kadar bu istişare ve toplantılarda önerilerin ayrıntılı tartışılması bekleniyor. Önerilerin hayata geçmesi için, seçimlerden önce ve sonra özellikle potansiyel ağırlığa sahip diğer siyasi partilerle de istişarelerde bulunulması önemli. Uzun ve zor bir süreç. Sabırla, daha çok çalışılması gerek…
Gürsel Demirok