Kimin gücü kime yetiyorsa haklı-haksız ayrımı yapılmadan güçlünün kazandığı ya da kazanmış gibi gösterildiği günlere kaldık. Ve bu sadece siyasette geçerli değil. Hayatın her alanında herkes aynı çirkin ve yanlış uygulamayı kullanıyor…
En başta siyasiler. Özellikle de yerel ya da merkezi iktidarın yakınları, yandaşları. İhalelere çökülüyor, halkın ortak kullanım alanlarına çökülüyor…
Bu günlerde bir de iktidarın adamı olduklarını iddia eden mafyalar türemiş. Hem de Antalya’nın rantı en yüksek bölgelerinden Konyaaltı’nda…
Sarı alan denilen ve öncelikle köylünün hak sahibi olması gereken yerlere deyim yerindeyse çöreklenmişler. Üç beş köylüyü darp da etmişler. Tehditler sosyal medyadan da sürüyormuş…
Bakalım yetkililer ne zaman duruma el koyacak?
Peki memleketimize başka kimler çöküyor. İnanmayacaksınız ama ‘sanatçılar’ bile çöküyor. Hani çok meşhur bir dans grubu var. O dans grubu daha önce Aspendos Antik Tiyatrosu’nda gösteri yapmış ama tepkiler üzerine oradan çıkarılmıştı…
Sonra da oraya yakın mevkide bir özel alanı kiralamış, mülk sahibiyle de davalık olmuştu…
Gazetemizde de çıkan haberde de belirtildiği gibi mülk sahibi alanın boşaltılmasını isteyince bu kez yeni bir skandala imza atılmış. Öğrendiğimize göre Aspendos Antik Tiyatrosu, bu dans grubuna açılmış…
Hani bizim kıyamadığımız o antik tiyatro…
Dünyada antik tiyatrolar arasında en iyi şekilde korunarak gelmiş açık hava tiyatrosu…
Dağımız, taşımız sahilimiz, ormanımız, tarım alanımı derken bir tiyatromuz eksikti…
O da tam oldu…
Sanat önemli ama tarihimiz, tarihin bize emaneti çok daha önemli…
Sanat her yerde yapılabilir…
Ama Aspendos Antik Tiyatro, bir tane. Ona bir şey olursa telafisi yok…
Umarım bu yanlıştan dönülür…
24 Temmuz Cumartesi görüşmek üzere hoşça kalın…
Sevgiyle kalın…
Mutlu bayramlar…