Bazı sözler vardır kurşun gibidir…

Hedefi deler geçer..

İzi de uzun süre silinmez..

Altınokta Körler Derneği Antalya Şube Başkanı Rahim Esgi’nin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada tokat gibi, kurşun gibi sözler vardı.

Rahim Esgi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Antalya’da engelli bireylere yönelik olarak yemek organizasyonu düzenleyen belediyelere çok sert çıktı..

Tüm engellerin hislerine tercüman olarak “Sadece bir günde hatırlanmak istemiyoruz” mesajı verdikten sona şunları söyledi :

“Bizler himaye, himmet, sadak değil, herkesle eşit haklara, fırsatlara ve olanaklara sahip, başı dik yurttaşlar olarak yaşamak istiyoruz”

Altınokta Körler Derneği Başkanı Rahim Esgi’nin şu sözleri de çok çarpıcı :

“Bizler herkes için tasarlanmış kentler, sokaklar, konutlar, toplu taşım araçları, ürünler ve yaşanabilir bir ülke istiyoruz. Kimsenin yardımına gereksinim duymadan yaşamını sürdüren, kendi kendine yeterli bağımsız bireyler olmak istiyoruz. Engellilere, kadınlara ve çocuklara yönelen ayrımcılık, dışlama, şiddet, taciz ve istismarın sona erdirilmesini istiyoruz”

Rahim Başkan haklı olarak isyan ediyor.

İsyanı sadece hükümete, belediyelere, engellilerin hayatını kolaylaştırmaktan kaçınanlara değil, engelli arkadaşlarına..

Şöyle diyor:

“Engelliler aciz bireyle olarak görülüyor. Onlar da bu durumu kabul etmiş, örgütlü mücadeleye yanaşmaz olmuştur. Bizler engelli bireyler olarak herkes için tasarlanmış kentler, sokaklar, konutlar, toplu ulaşım araçları, ürünler yani yaşanabilir bir ülke istiyoruz. Kimsenin yardımına gereksinim duymadan yaşamını sürdüren, kendi kendine yeterli bireyler olmak istiyoruz”

Rahim Esgi, çok önemli bir konuya parmak basıyor..

Belki de topluma son derece çarpıcı mesajlar veriyor.

İşte o sözler :

“Engellilere, kadınlar ve çocukla yönelik ayrımcılık, dışlama, şiddet, taciz ve istismarın sona erdirilmesini istiyoruz. Salgın hastalıklar, beslenme yetersizliği, akraba evliliği,  iş ve trafik faciaları, savaş ve terör gibi sakatlık kaynaklarının kurutulmasını istiyoruz”

Bu kurşun gibi sözler, Türkiye’de ve Antalya’da insana verilen değeri net bir biçimde ortaya koyuyor..

Gerçek şu ki bu ülkede kimse hak ve özgürlüklerini kullanamıyor..

Baskılanmış bir toplumuz..

Bırakın hak aramayı düşünceleri söylemenin bile suç olduğu bir dönemi yaşıyoruz.

Tek tip toplum yaratma özlemi ile yanıp tutuşan siyasi otorite, bu anlamda bir hayli mesafe aldı..

Korkak, ürkek, pısırık bir toplum olduk..

Herkes diken üstünde..

Her an kötü bir şey olacakmış kaygısını taşımayan yok gibi..

Toplumun ruh sağlığı ciddi biçimde bozuldu..

İnsanlar birbirlerine düşman gibi akıyor..

Herkes patlama hazır bomba gibi..

Böyle bir süreçte Altınokta Körler Derneği Antalya Şube Başkanı Rahim Esgi’nin isyanı ne kadar ses verir, sorumlular mesajları ne kadar algılar bilinmez..

Bilinen ise Antalya’da da, Türkiye’de de hiç ir şeyin iyi gitmediği..