MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli, açıklamasında, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50+1 şartının değişmesine dair sözlerine atıfta bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni öven Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, üçüncü evreye geçişin sağlaması ve demokratik nitelikli sistem başarısıyla öne çıkıyor. Sistemle ilgili ortaya atılan çeşitli iddialar, milletimize yapılmış bir saldırıdır. Devlet-millet uyumu sağlanmışsa, bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin başarısıdır. Karar alma süreci hız kazanmıştır. Yeni sistemin yeterli olgunluğa erişmesi için ilke ve esaslarıyla yerleşik hale gelmesi, güvenilir bir teminattır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, tek kullanımlık bir konjonktürel reçete değildir. Sistem, gelip geçici bir heves değil, aksayan yönleri varsa düzeltilmelidir" şeklinde konuştu.
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEMİ HEDEF ALDI
Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves değildir" derken, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi işi bitince buruşturulup köşeye atılacak tek kullanımlık konjonktürel reçete hiç değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye Cumhuriyeti'nin istikbal haysiyetidir. Elbette Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin aksayan yönleri varsa düzeltilmelidir. Bu da son derece doğal bir sistemdir. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem hedefiyle Millet İttifakı başarıya ulaşamamıştır. Var olan kurum ve sistemin tekrar ihya edilmesi zaten makul değildir. Eğer parlamenter sistem her ne olursa olsun ihya edilseydi, dejenere olma riski yüksek, devlet yönetimini krize sokma ihtimali olan bir siyasi ve hayat gerçeği olacaktı" şeklinde konuştu.
50+1'İ SAVUNDU
Erdoğan'ın yüzde 50+1 ile ilgili açıklamalarını hatırlatan Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanımızın tespit ve değerlendirmeleri tutarlı ve anlamlıdır. 50+1 konusunda bizim geçmişten bugüne söylediğimiz sözler açıktır ve aslında hiç değişmemiştir. MHP olarak dün ne söylediysek, bugün de aynı çizgide, aynı görüşteyiz" şeklinde konuştu.
"MİLLETVEKİLİ SEÇMİYORUZ, CUMHURBAŞKANI SEÇİYORUZ"
Bahçeli'nin ifadelerine göre devam edersek:
"7 Haziran tarihinde yaptığım konuşmada şu sözleri dile getirmiştim: '16 Nisan halk oylaması bir milat olmuştur. Kutuplaşma riski en aza indirilmiştir. Siyasi partilerin, ahlaki bir ittifaktan başka seçenekleri kalmamıştır.' Bu sistem, demokratik meşruiyet temelini yüzde 50+1 oranında bulmaktadır. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve hükümetin TBMM'den güvenoyu alması, yönetimde doğal bir istikrar ilkesini beraberinde getirmiştir. Yüzde 50+1 oranında oy alarak Cumhurbaşkanı seçilmesi, çoğulcu demokrasinin dünyada örnek teşkil eden bir modelidir. Biz milletvekili, belediye başkanı veya muhtar seçmiyoruz. Seçtiğimiz, cumhurun bütününü temsil edecek olan Cumhurbaşkanıdır."
CUMHUR İTTİFAKI'NA SAHİP ÇIKTI
Bahçeli, "MHP olarak dün ne söylediysek, bugün de aynı görüşteyiz" diyerek Cumhur İttifakı'na vurgu yaptı. Ortak yolun, makul çözümün anlayış ve uzlaşmayla sağlanacağına inandıklarını belirten Bahçeli, "Cumhurbaşkanımızın açıklamasını çarpıtarak Cumhur İttifakı etrafında dönenleri adam yerine bile koymayız" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, "Erdoğan, Bahçeli'yi sırtından atacak" eleştirilerine tepki gösterdi. "Bazı zeka özürlülerin 'Erdoğan, Bahçeli'yi sırtından atacak mı?' diye yazı kaleme almaları, AK Parti ve MHP arasında sorun yaratma çabasıdır. Siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik, hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik. Onun bunun sırtından geçinen keneler bizi anlayamaz. Yük aldık, yük olmadık" dedi.
Cumhur İttifakı'na vurgu yaparak, "Bilmeyen varsa tekrar hatırlatayım. Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili diyaloğumuz hasbidir, harbidir. Cumhur İttifakı'nda pazarlık yoktur. Bu ittifakın bozulmasına kendi adımıza söylüyorum geçit vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.
SİNAN OĞAN GÖNDERMESİ
AKP'ye Sinan Oğan göndermesinde bulunan Bahçeli, "Cumhurbaşkanımız 14 ve 28 Mayıs'ta başarıya ulaşması için her özveriyi gösterdik. Kiminle istiyorsa görüşüp temas kurmasına destek verdik. Hatta partimizden ihraç edilen bir kişiyle bile aynı kareye girmesine, içimiz acısa bile ses çıkarmadık" şeklinde konuştu.
ÖZGÜR ÖZEL'İ HEDEF ALDI
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İstanbul Kadıköy'de bir opera etkinliğine katılmasını ve soprano Pervin Chakar'ın elini öpmesini eleştirerek şunları söyledi:
"Son günlerde CHP Genel Başkanı'nın İstanbul Kadıköy'de bir operaya, HEDEP üyeleriyle birlikte katılması ve sahne alan, Kürdistan'dan bahsedip Türkiye'yi işgalci diye nitelendiren sözde bir sanatçının elini öpmesi utanç verici bir ayıp ve rezalettir.
Öpecek eli tanımayanların milletten tekme yemeleri kaçınılmazdır. CHP gerçekten de sömürgeleşmiş, vesayet zincirine vurulmuştur. Bir bölücünün saygıyla elinin öpülmesi, CHP'nin tarihini inkar etmek, Türkiye'ye karşı tavır almak anlamına gelir. Bu rezil fikrin kaynağı oldukça bellidir. CHP Genel Başkanı, maalesef bir kukladır; kuklacısı ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamında oturan şahsiyettir."
dermesinde bulunan Bahçeli, "Cumhurbaşkanımız 14 ve 28 Mayıs'ta başarıya ulaşması için her özveriyi gösterdik. Kiminle istiyorsa görüşüp temas kurmasına destek verdik. Hatta partimizden ihraç edilen bir kişiyle bile aynı kareye girmesine, içimiz acısa bile ses çıkarmadık" şeklinde konuştu.
AKŞENER'İN 'POLİS MÜDÜRLERİNİN OTELİ VAR' İDDİASI
Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Polis müdürlerinin oteli olduğu ve bu otellerde kimsesiz, öksüz kızlara fuhuş yaptırıldığı" iddiasına yönelik şu açıklamalarda bulundu: "İYİ Parti'nin içindeki dalgalanmalar bizi ilgilendirmiyor. Herkesin kendi kalbinin ekmeğini yemesi önemlidir. Ancak bu iddianın ispatlanması bir onur meselesidir. Eğer polis müdürlerinin otellerinde fuhuş yapıldığı iddia ediliyorsa, sorumluların kim ya da kimler olduğunu açıklamaları gerekmektedir."
BAHÇELİ'NİN 2 YIL ÖNCEKİ SÖZLERİ
Bahçeli, 23 Kasım 2021'de MHP'nin TBMM Grup Toplantısı'nda 50+1 tartışmasına tepki göstermişti.
"İP Başkanı yüzde 50+1'in şahsıma sorulmasını istemiş. Gazete ve televizyonlarda bu tartışma devam etmektedir" diyen Bahçeli, "Cumhurbaşkanının iki turlu seçimden doğrudan halk tarafından ve yüzde 50+1 oyla seçilme kuralı anayasa değişikliği ile kabul edilmiştir. Bu unsur getirildiğinde anayasada parlamenter sistem öngörülmekteydi. Dünyada cumhurbaşkanı veya devlet başkanını seçen 99 ülkede geçerli oyların yüzde 50+1'ini alması anayasal norm olarak kabul edilmiştir" demişti.
Bahçeli, şunları ifade etmişti: "Cumhurbaşkanı ya da devlet başkanının halk tarafından seçilmesinde ikinci unsur yüzde 40+1 denilen sistemdir. Bu sistem Bolivya, Kosta Rika, Arjantin'de geçerlidir. Cumhurbaşkanını halkın seçtiği tüm ülkelerde oyların salt çoğunluğu ile seçilmesi temel kaidedir."
"Bu konuyu tartışmaya açmak yönetim sistemine karşı güvensizliği körükleyecektir. Bu masum bir talep değildir" diyen Bahçeli, "Bize göre Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi lehine söylenebilecek argüman yüzde 50+1 için partiler arası uzlaşmayı artırmasıdır. Bundan geri adım atma anlamına gelen yüzde 40+1 başkalarının değirmenine su taşımaktır" tepkisini göstermişti.
ERDOĞAN NE SÖYLEMİŞTİ?
Erdoğan, Almanya dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı seçimi için yüzde 50+1 şartının değişmesinin "isabetli olacağını" ifade etmişti.
Erdoğan, sözlerinde şu ifadelere yer vermişti: "50+1 şartının değişmesi konusunda aynı fikirdeyim, isabetli olur. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde Cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez. Mevcut 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa… Bundan sonra kim bilir daha neler çıkar? Ama oy sayısı itibarıyla 'en fazla oyu alan aday seçilir' denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır."
