AKP'nin dün kongresi yapıldı. Kongre için hazırlanan filmin jeneriğinde Antalya'ya özel önem verilmiş. Divanın oluşumunda da önem verilmiş olacak ki AKP Antalya İl Başkanı Mustafa Köse, Divan Üyesi olmuş...

AKP'nin A Takımı'na Antalya'dan iki milletvekili giriyor. AKP Antalya Milletvekilleri Menderes Türel ve Mevlüt Çavuşoğlu MKYK listesinde...

İşte böyle önem veriliyor Antalya'ya...

Siz bakmayın ekonomiye kepçeyle katkı veren Antalya'ya çay kaşığıyla yatırım yapıldığına. Yanıltmasın sizi Antalya'ya karşılıksız yatırım yapılmaması...

Antalya, yakın markajda...

Zaten bu hafta çıkması beklenen kanun teklifiyle bütünşehir de yapacaklar Antalya'yı...

Oh...

Şimdi gelelim Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "İnsanlığın kalbi bu salonda atıyor" dediği kongreden ayrıntılara...

"İleri demokrasinin" yaşandığı ülkemizde "basın özgürlüğü" konusunda da "sorun" yok ya, içerdeki gazeteciler başka suçlardan tutuklu ya, işte o yüzden aralarında Aydınlık'ın ve Cumhuriyet'in de bulunduğu basın kuruluşları kongreye alınmadı...

Ama "PKK, terör örgütü değildir" diyen Barzani, özel konuklar arasındaydı...

Hatta Kürtçe salona seslendi. Tabii yaptı yine yapacağını. Aba altından sopa gösterdi...

"Benim için en önemli unsur Kürt-Türk dostluğunun zedelenmemesidir. Artık yeni bir dönem başlamıştır ve bu dostluk bozulmamalıdır. Oysa PKK, asker ve polis öldürerek bu dostluğu zedeliyor.

Bu sorun silahla çözülemez. Ne Türkiye ne de PKK silahla bir yere varır. Ben de buraya askeri operasyonların bırakılmasını istemeye geldim. Biz herhangi bir askeri operasyona katılmayız.

Ne kadar güçlü, ne kadar donanımlı olursanız olun bu yine de imkansız. Karşınızda düzenli bir ordu yok. Hele o dağlarda gerillayı çekip çıkartamazsınız. Ben de oralarda çarpıştım. Irak yönetimi bize gaz bombası attı, tam 5 bölük asker yığdı. Uçakla bomba yağdırdı, yine de bizi yok edemedi"...

Ne diyelim, terör suçundan yargılanan vekil oluyor, teröristbaşı ile müzakere ediliyorsa bu da normal...

Yine çok şaşırmadığım bir ayrıntı...

Hani sıfır sorun olacak komşularımızdan Suriye'de silah bile temin edilen çatışmacılara selam yollandı. Erdoğan, "Suriye'nin bütün kahramanlarını saygıyla selamlıyorum"  dedi...

Hakkını yemeyelim salonda bulunanların desteğiyle karşımıza dikilen PKK'ya karşı ölümle burun buruna görev yapan askerimize ve polisimize de selam yollandı...

Sonra Cumhuriyet'in 100. yılının dışında bir hedefleri olduğunu belirterek, "O da kuruluşun bininci yılı olacak. Hedef 2071" dedi...

E, bir kere iktidar olundu ya 70 yıl devam...

Sonra "Herkesin hayat tarzına saygı duyduk, garanti altına aldık. Her türlü ayrımcılığı reddeden, 75 milyonu kucaklayan bir anlayışla yola çıktık" dedi. Hem de giyim kuşam ile ilgili yaşananlar, alkol yasakları, 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili dayatılanlar vs ortadayken...

Daha pek çok şey dedi elbette...

Hatta "Mustafa Kemal'in yolunda olduklarından, Cumhuriyet'in kuruluş ruhunu taşıdıklarından" falan da bahsetti...

Sanki törenlerde Ata'nın huzurunda olmayı kısıtlayan, marşları çıkaran, okullarda andımızın okunmasını tartıştıran, Cumhuriyet kurumlarını dönüştüren, rejim değişikliğini gündeme getiren başkalarıymış gibi...

Ne diyeyim...

Bu arada Barzani'nin Kürtçe konuştuğu sırada Şırnak'ta mayın patladı. 1 Mehmedimiz şehit düştü...

Başımız sağolsun...

Kongreye davet edenlere duyurulur...