‘Bir kısım medya
ve seçim’ başlıklı yazıya
arkadaşlarımız kimi arkadaşlarımız alınmış..
‘Benden mi söz
ettin ? ‘diyenler oldu..
‘Kim bu
ahlaksızlar ?’ sorusunu yöneltenler oldu..
‘Çok haklısın, bu utanmazlara birileri haddini bildirmeli’ diyenler
oldu..
Yazdıklarımı beğenenlerinin yanında eleştireler de oldu
doğal olarak..
Bir gazeteci meslektaşım ise eleştiri sınırlarının çok
ötesine giderek, adeta tehdit etti..
Bu arkadaş 31 Mart
yerel seçimlerinde Millet İttifakı’nın CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye
Başkanı Muhittin Böcek’i favori göstermeme, Böcek’in anketlere göre Cumhur
İttifakı’nın AKP’li Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Menderes Türel’den önde
olduğunu yazmama çok sinirlendiğini belirterek, şunları söyledi :
“Böcek, seçilmezse
ne yapacaksın?”
Arkadaş, herkesi kendisi gibi sanıyor olacak ki bu gafı
yapıyor..
Elbette siyasi görüşüm var,elbette beğendiğim, Antalya’yı
,yönetmesini istediğim bir aday var..
Sandıktan çıkacak sonuca, vatandaşın tercihini de
saygılıyız..
Böcek, seçimi
kazanamazsa, yani Türel kazanırsa bize kutlamak düşer..
Ancak, Böcek kazanamadı diye karalar bağlamayız..
Bu arkadaşım gibi
geleceğimi bir adayın seçimi kazanmasına bağlayacak kadar da ön fikirli değilim..
Herhangi bir adaya
yalakalık yapacak da değilim..
Seçimle ilgili yorumları sokağın nabzını tutarak yapmaya
çabalıyoruz..
Türkiye genelinde olduğu gibi, Antalya özelinde de 10 gün
sonra Türkiye’de genelinde de yerel yönetimlerde değişim rüzgarları eseceği
görüntüsü var..
Seçimlerde son 10 gün kararsızlar açısından önem taşır..
Anketler,
Antalya’da yüzde 10-12 bandında kararsız seçmenin olduğunu ortaya koyuyor..
Bu 10 günde rüzgar kimin lehine eser, kararsızlar hangi
ittifakın adayını seçer bunu birlikte yaşayıp göreceğiz..
Sık sık siyasi centilmenlikten söz etmeye çabalıyoruz.
Siyasi partilerden ve adaylardan seçim çalışmalarını
Antalya’ya yakışan şekilde yapmaları gerektiğini söylemeye çalışıyoruz.
Antalya’nın çok
özel bir kent olduğunu, Antalya’da yaşanacak bir olumsuzluğun ülke geneline
hızla yayıldığını, bir dünya kenti olan Antalya’nın yurt dışında da yakından
izlendiğini vurgulayarak, herkesin Antalya markasını korumak zorunda olduğunu
ifade etmeye çalışıyoruz.
Bunları niçin mi yazıyorum ?
CHP Kepez Belediye
Başkan Adayı Murat Dinç, ÖzdilekPark Antalya önünde 18 Mart Çanakkale Zaferi
nedeniyle etkinlik yapıyor, AKP’nin seçim aracı yolun karşısından geçerek
yüksek sesle müzik çalıyor..
Partililer,yani CHP ve İYİ Partililer, aracın sürücüsünü uyarmaya
çabalıyor, o sesi daha da açıyor, el kol hareketleri ile ortamı germek
istiyor..
Bu tür provokasyon kokan eylem ve söylemleri her partinin
görevlileri yapıyor, sinirler geriliyor, kavgaya ramak kalıyor..
Seçime 10 gün varken siyasi partileri ve belediye başkan
adaylarını uyarmak gerektiğini düşünüyorum.
Artık çok kritik bir sürece girdik..
Son düzlük öncesi virajın alınacağını bu günlerde herkes
sakin olmalı, sinirlerine hakim olmalı..
Bugün Millet İttifakı’nın ortakları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Kepez’de
Turgut Özal Spor Salonu yanındaki alanda mitingi var..
Yarın da MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya’da olacak Cam Piramit’te konuşacak..
Bölücüler, kışkırtıcılar, Antalya’nın ve Türkiye’nin
huzurundan huzursuzluk duyanlar havayı bulandırabilirler.
Bu tür kirli tuzaklara itibar etmemek, ara bozuculara
prim tanımamak gerekli..
Sonuçta 1 Nisan Pazartesi güne ve sonrasında da bu
kenette yaşayacağız, birbirimizin yüzüne bakacağız.
Kimse bunu aklından çıkarmasın..