Ebemiz, aile hekimimiz, diş doktorumuz, hemşiremiz, eczacımız ve görevlerini burada sayamayacağım kadar çok uzun bir listesi olan sağlık personelimiz hepinize minnettarız. Her zaman…

 

Özellikle korona nedeniyle yaşadığımız bu halk sağlığı sorununda gecenizi, gündüzünüze kattınız…

 

Ekip, ekipman sorununuz oldu…

 


Hala da halledilmiş değil, üstelik…

 

Ama olumsuzluklara rağmen üstün gayretle çalıştınız. Hatta ölümüne çalıştınız…

 

Dönmeyen sermayeye, verilmeyen haklarınıza rağmen çalışmaya da devam ediyorsunuz…

 


Ölüyoruz, tükeniyoruz demenize rağmen bir alkışla geçiştirdik sizi…

Üzgünüm…

 

Bayram olsun isterdim, 14 Mart. Ama biliyorum bayram değil. Şehitleriniz var ve onlar için verdiğiniz hak mücadelesi…

 

Umarım mücadeleniz gerçeğe dönüşür. Yetkili ve etkili makamlar gereğini yapar…

 


SORUNUMUZ FALEZLERİN KARANLIĞI DEĞİL!

 

Akdeniz Üniversitesi’nden Nihat Dipova Hoca, Antalya Kent İzleme Platformu’nda paylaşmış. Benim de sıcak bakmadığım bir proje olan falezlerin ışıklandırılmasının yanlışlığına parmak basmış…

 

Elbette uzamanlar bilir ama ekolojik sistemi bozabileceğini söylemek için de alim olmaya gerek yok…

 


İşte Nihat Hoca da “Falezler aydınlatılmalı mı?” sorusunun altında şöyle demiş: “Bence falezler konusunda aydınlanma daha öncelikli. İlk olarak biyolog, deniz bilimci ve ekologlara sormak lazım. Eğer diğer canlıların da bizim gibi biyoritmleri varsa (örneğin karanlıkta beslenmeleri, uyumaları gerekiyorsa) durup düşünmek lazım. Ben aydınlıkta uyuyamam, kalın perde çekerim pencereye, gözüme projeksiyon tutulsa çileden çıkarım. ‘Falezler aydınlatılsın’ görüşünde olanlara bir test yaparak konu aydınlatılabilir, tam uykuya dalacakken pencerelerinden projektör tutularak tepkileri ölçülebilir. Akademik hayatımın uzun bir bölümünde falezler çalıştım. Üstünde, altında, yüzünde, içinde çokça vakit geçirdim. Falez yüzündeki ve tepesindeki kayaların büyük bir bölümü hareketlidir. Projektör direklerini nereye dikecekler? Gece uçakları havaalanına inerken 4 tane turist uzaktan 3-5 fotoğraf çeksin diye giriştiğimiz bu çaba sonrasında falezlerde yakından görmek istemeyeceğimiz çelikler, betonlar mı ortaya çıkacak?

 


Bunun yanında bizim gibi düşünmeyenler de var. Akdeniz Üniversitesi’nden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, daha önce böyle bir çalışma yaptığını, eğer doğru yapılırsa canlılara ve sisteme zarar vermeyeceğini ama yanlış yapılırsa da zararları olabileceğini söylüyor…

 


Kanımca Antalya’da falezlerin karanlığına dair bir sorun yok…

 


Eğer gerçekten bir aydınlatma sorunu varsa, karanlık sokaklar, parklar aydınlatılsın. Hem böylelikle toplumsal cinsiyet eşitliği için de birey yapılmış olur…