Şaka gibi. 25 yıldır Antalya merkezinden gazetecilikten ziyade “ilgili” biri olarak bu kentin nabzını tutuyoruz.

ANAP’ın “celep” vekiline “Ben dün gazeteciydim, yarın da gazeteci kalacağım. Ama senin yarın n’olacağını bilmiyorum” diyeli 18 sene olmuş.

Bugün siyasette değiliz, kültür- sanat yazacağız. Önüne gelen bir web portalı kurup siyasi analiz yazıyor nasılsa, susalım farkımız olsun.

1990 yılında akşamları görev yaptığım Yeni İleri Gazetesi’nde sadece polisiye vakalar değil konser, tiyatro hatta siyasi konferanslar da bana kalırdı. Belediye Kültür Salonu’ndaki oyunları ezberlemiştim artık.

O oyunlardan biri de Hidayet Sayan’ın “Köşekapmaca” adlı eseri idi. (Şimdilerin AVEA reklam yüzü olan Müfit Kayacan’ın bugün başarı ile kullandığı şivenin temeli o günlere gider mi sahi?)

Oyunu eğlenceli kılan konusu değil, Kayacan’ın araya sıkıştırdığı güncel repliklerdi belki de ama sevmiştim, sevmiştik ki yıllarca sahnelendi tıpkı “Aşk Grevi” gibi.

Aynı oyun bugünlerde Kepez Belediye Tiyatrosu Erdem Beyazıt sahnesinde izleyici ile buluşuyor. Bu kez dümende Abdullah Sürekli var.

“Kurtul artık şu deli kaymakam modundan” dediğim, “Ama ben bizzat deli kaymakamım” demekte ısrar eden Sürekli, daha önce başarı ile sahneye koyduğu Yunus Emre ve Ziya Gökalp karakterlerinden daha başarılı bir perdede tamamlıyor performansı.

Evet, oyunun mevzuu belli. Yıllar öncesinin Anadolusu’nda din alimi kisvesi ile şifa dağıttığını söyleyen birinin etrafında dönen olaylar. Ama salonu kırıp geçiren o karakter değil, Sürekli’nin o karaktere katkısı.

Haaa!

Şu “çocuk”  mevzuu…

Evet, bu oyunu çocuklar izleyebilir…

Oyunu izlerken üç yıl öncesine döndük. Sürekli ve ekibi Buzlar Çözülmeden’i sahnelerken salondaki çocuk uğultusundan sahnede birbirini duyamaz hale gelmişti. Sürekli’nin uyarısı işe yaramamıştı.

Burda da öyle oldu. Sadece uğultu değil, salonda bi uçtan bi uca koşan çocuklar, cep telefonlarını kapatın” ısrarına rağmen “yerinde otursun diye çocuğun eline tutuşturanlar filan.

Biliyorum, bana kızanlar da var. Kendimi Kepez’in, Antalya’nın üstünde gördüğümü düşünenler var. Alışığım ben.

Nasıl dersiniz? “Benim değil, Allah’ın iki evladım var.” Özüm’ü Sheraton Otel Balo Salonu’nda İdil Biret konserine götürdüğümde henüz pusetteydi. Ama kimseyi rahatsız etmeden, kendi rahatımızdan feragat ederek eksik kalmadık bu tür etkinliklerden.

Bitiriyorum.

Kepez Belediyesi’nin de sanırım Büyükşehir’in de her sezon bir çocuk oyunu olur ve bu oyunlar cumartesi öğleden sonra sahnelenir.

Anlaştık mı?