Bugün, kalemin gücünü kutlamanın ve basın özgürlüğünün önemini hatırlamanın zamanı geldi. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü, basının özgür ve tarafsız olma öneminin altını çizmek için bir fırsat sunuyor. Ancak, bu yıl kutlamalar gölgelenmiş gibi görünüyor çünkü dünyanın birçok yerinde basın özgürlüğüne yönelik tehditler artıyor.

Güçlü bir basın, halkın bilgiye erişimini sağlar, toplumu bilinçlendirir ve yöneticileri hesap verebilir kılar. Bu güç, kötü niyetli ellerde bir silaha dönüşebilir. Basının sansürlenmesi, manipüle edilmesi veya baskı altına alınması, demokrasinin işleyişini tehdit eder.

Günümüzde, basın özgürlüğüne yönelik ciddi tehditler var. Gazeteciler hapsediliyor, sansürleniyor ve hatta öldürülüyor. Medya organları, politik baskılara maruz kalıyor ve gerçekleri araştırmak için gerekli olan kaynaklara erişimleri kısıtlanıyor. Bu durum, demokrasilerin sarsılmasına ve otoriter rejimlerin güçlenmesine yol açabilir.

Ancak, umutsuzluğa kapılmak yerine, bu zorluklarla mücadele etmek için birlikte hareket etmeliyiz. Basın özgürlüğünü savunmak, demokrasinin temel bir taşı olarak görmeli ve herkesin sorumluluğunu üstlenmelidir. Sadece gazetecilerin değil, aynı zamanda hükümetlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin de basın özgürlüğünü korumak için çaba göstermesi gerekmektedir.

Bu zorlu mücadelede, teknolojinin de rolü büyük. İnternet ve dijital iletişim araçları, bilgiye erişimi kolaylaştırırken, aynı zamanda sansür ve manipülasyon için yeni olanaklar sunuyor. Bu nedenle, dijital özgürlüğü korumak ve internet üzerinde sansürü engellemek de önemli bir hedef olmalıdır.

Bugün, basın özgürlüğünü kutlarken, gelecekte daha güçlü ve daha özgür bir basın için çalışmaya devam etmeliyiz. Bilgiye erişim hakkını savunmalı, gazetecilere destek olmalı ve demokrasinin temellerini sağlamlaştırmalıyız. Ancak bu şekilde, kalem gerçek anlamda güçlü hale gelecek ve özgür bir basınla yükselip, aydınlık bir geleceğe doğru ilerleyeceğiz.

Sabahattin Ali'den, Uğur Mumcu'ya, Metin Göktepe'den Ahmet Tener Kışlalı'ya, tüm emekçilerimizi saygıyla anarken, yolumuzu aydınlatan ışığın sahte lambalardan değil, gerçek yıldızlardan oluştuğunu hatırlatmak isterim.