Türkiye’deki 83 baro başkanlığının ilk kez 13’ünde kadın başkan seçildi. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde seçme ve seçilme hakkını kazanan Türk kadınının maalesef hayatın her alanında verdiği eşitlik mücadelesi sürüyor...

 

Siyasette, akademide, iş dünyasında onca başarı öyküsüne rağmen kadınlar, adaylıklarda başkanlıklarda hala istenilen düzeyde temsile ulaşamıyor. Aday adaylığı mücadelesinde var olan kadın, adaylıklarda ya dolgu malzemesi konumuna düşürülüyor ya da yer bulamıyor...

 

Oysa cinsiyetçi bir ayrımın da dil, din, ırk gibi her türlü ayrımın da kabul edilmesi mümkün değilken...

 

Ancak kadınlar baro seçimlerinden başlayarak bir ayağa kalkış başlattı. ‘Eşitlik istiyoruz’ diyen kadınlar, Türkiye’de güzel bir mücadele örneği gösterdi...

 

13 İlin baro başkanı kadın seçilirken, yönetimlerde ve delegeliklerde de kadın temsili arttı...

 

Yeterli mi elbette değil...

 

Ama şeytanın bacağının kırılması gerekiyordu ki kırıldı...

 

İstanbul Barosu’nda ilk kez bir kadın Başkan oldu. Av. Filiz Saraç, üyesi olmaktan gurur duyduğum Türk Üniversiteli Kadınlar Derneğimizin de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin de üyesi...

 

Belli ki güzel çalışmış, güzel hazırlanmış...

 

Hem kendisini hem seçilen tüm ekibini kutluyorum...

 

Tüm başkanları da...

 

Şimdi aynı ayağa kalkışın Türkiye Büyük Millet Meclisi için de olmasını diliyorum. Her partiden, her ilden eşit temsil sesi yükselmeli...

 

Nüfusun yarısını temsil eden kadınların cam tavanları yıkıp geçmesi gerekiyor...

 

Bu azim ve kararlılık da var kadında...

 

Görüyorum her yerde, her mücadelenin içinde kadın var...

 

Hatta sendikaları, siyasi partileri, dernekleri ayakta tutan kadınlar...

 

Neden yönetemesinler...

 

Neden sadece kadın mutfağa, kadın kollarına ve göstermelik üyeliklere sıkıştırılsın...

 

Görüyorum ki durumdan sadece kadın da değil eşitliğe inanan herkes rahatsız. O yüzden de kadınların hareketi çok ses getirecek ve önümüzdeki 100 yılın seçimlerine kadınlar damga vuracak...