Bazıları insanların, toplumların “balık hafızalı” olduğuna, zamanla olup biten her şeyi unutacağına inanır! Ama gerçek aslında öyle değildir!

Sadece yaşarken “hafıza kaybı” ya da “ demans “ hastalığı olanlar unutur. Bir de öldüklerinde unuturlar insanlar! Bunların dışında her şey hafızaya kaydolur! Bazen hafızanın derinliklerinde sessizce bekler ortaya çıkmayı, bazen de hep ortadadır unutulmayan şeyler…

Mazlumlar zalimleri, unutulanlar, unutanları, haksızlığa uğrayanlar, bunu yapanları, satılmayanlar, satılmışları asla unutmazlar! Unutmak neredeyse imkansız bir eylemdir! Acılar mesela unutulmaz! Mutlu anlar da öyle… Unutma eylemi insanoğlunu aşar, istese de yapamaz!

Zeynep Oral diyor ki:

“Unutmak, hafızanın gizemli bir köşesinde bir şalteri kapatmaktır. Ancak o şalter bazen beklenmedik bir anda tekrar açılabilir! “

Bazen bir söz, bazen bir koku, bazen bir olay, unuttuğumuzu düşündüğümüz şeyi tetikler, tekrar hatırlatır. O yüzden belki; zihnimiz kapasitesinden daha fazla doluyor. Ama bir şekilde hiç bir şeyi aslında unutmuyor. Hafızamızda derin çekmeceler olmalı! Unutmak istediklerimiz, bize acı veren, öfkelendiren, içimizi kemiren her şeyi o tozlu, derin çekmecelerde uykuya yatırıyor olmalı zihin. Yoksa yaşamak için ağır gelirdi yüklerimiz! Belki de bu yüzden insanlar, bilinçli olarak bazı şeyleri unutmak için çabalıyorlar ama, bu çaba bile tek başına hatırlamayı güçlendiriyor. Bu konuda Latife Tekin diyor ki:

“Unutmak için çabalamak, aslında hatırlamanın en etkili yoludur. Çünkü her çaba, hatırlamayı güçlendirir.”

Buna katılıyorum. Demem o ki; İnsanlara haksızlık eden yönetimler, yoksulları ezenler, topluma her türlü adaletsizliği reva görenler, halden anlamayanlar, empati kuramayanlar, ne yaparsak yanımıza kar kalır diyenler, yani “ insanların balık hafızalı “ olduğuna inanan, yaptıklarının zamanla unutulacağını, cezasız kalacağını düşünenler, çok ama çok yanılıyorlar! Kimse, ama hiç kimse, unutmuyor aslında! Zihninin bir köşesine kazıyor, her şekilde hatırlıyor, istese de unutamıyor!

Bir gün insanlar; insan onuruna aykırı davranışlara karşı koyması gerektiğini hatırladığında, artık yapılanları unutmak istemediğinde, dünya daha güzel, daha adaletli bir yer olacak!