Antalya Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, son
dönemde oldukça popüler. Hatalı ya da yanlış bulunan restorasyonlarla ya da
eski yapıların ideolojik amaçlarla kullanılmasıyla popülerlik kazanan Coşar,
Kesik Minare ile de zirve yaptı…
Sanatçı, sanat tarihçi, arkeolog değiliz
ama gören gözümüz, işiten kulağımız, mantığımız var. Son dönemde sürekli ayağa kalkan yapılar cami olarak hizmete açılıyor.
Zaten memlekette yeterince cami varken, buraları müze haline getirmek varken
ibadet mekanı olarak kullanmak sadece ideolojiye hizmettir…
Ne sanata ne turizme hizmettir…
Geçmişten bugüne farklı dinsel mekanlar olarak kullanılmış bir yapıyı
ayağa kaldırırken, sadece bir dönemki faaliyetiyle hizmete sunmak ideolojik
değilse, öngörüsüzlüktür…
Siz 12 milyon Lira’ya ayağa kaldırdığınız bir yapıyı camiye çevirdiğinizde
ne kazanırsınız? Yanı başında bir sürü cami varken hem de…
Sadece belli görüşten itibar alırsınız
ki yapılan açıklamalar da amacın bu olduğunu gösteriyor. Müftü Osman Artan’ın ideolojik zeminli çıkışı ve vatandaşları hain
olarak yaftalamasının ardından Coşar da ‘bira’ çıkışı yaptı…
Sanki millet çöpünü götürüp kesik
Minare’ye doldurmuş…
Sanki millet kapısı kilitli Kesik
Minare’de içmiş…
Üç beş kendini bilmez sokakta içip şişe attıysa dahi bu ‘cami’
kullanımlı restorasyona kılıf değildir…
Kaldı ki eğer yeterince bu alana ilgi
gösterilseydi, temizlenirdi. Temizliği neden yapılmamış, yaptırılmamış…
Yapmayın daha fazla itibar kaybetmeyin…
Kimse tarihi yapıların ayağa kalkmasına
karşı değil…
Kimse camiye de karşı değil…
Ama ideolojik çıkışlara, yanlış adımlara
her zaman karşı çıkılır…
Kaleiçi’nde alkollü mekanları bitirmek
adına böyle bir çalışma içine girildiği iddialarına itibar etmeyen vatandaşın
sabrını zorlamaya gerek yok sanıyorum…
Kaldı ki işte bugün Kesik Minare’de ikinci bir eylem var…
Hem de muhafazakar kesimden gelen Anadolu Birliği Başkanı Bedri
Yalçın’ın örgütlediği…
Demek ki karşıtlık ideolojik değil…
Sizde ideolojik adımlardan vazgeçin…
Bu tarihi miras hepimizin…