Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Antalya
PARÇALI BULUTLU
26°
Akdeniz Gerçek Gündem SES,  DEPREM BÖLGESİNİ İNCELEDİ

SES,  DEPREM BÖLGESİNİ İNCELEDİ

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi deprem bölgesinden aldıkları bilgi ve izlenimleri paylaştı.

8 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
SES,  DEPREM BÖLGESİNİ İNCELEDİ

Şube binasında yaptığı açıklamayla 12-13 Şubat izlenimlerini SES Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz “8 Şubat 2023 günü itibari ile genel merkez adına oluşturulan aralarında Eş Genel Başkanımız Gönül Adıbelli, Eski MYK üyemiz Fikret Çalağan ve Sağlık Politikaları Eğitimcimiz ve üyemiz Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Zencir’den oluşan heyetimiz deprem bölgesinde çalışmalarına devam etmektedir. Heyetimizin bölgede yaptığı incelemeler ve bölgede çalışma yürüten SES ve TTB gönüllülerinden aldıkları bilgiler ve izlenimleri sonucunda genel merkezimize ulaştırdıkları bilgiler rapor haline getirilmiştir.

Hatay, Nurdağı, İslahiye’de yaptıkları incelemeleri kamuoyuyla paylaştı. İşte o raporlar şu şekilde:

Nurdağı İnceleme Raporu’nda; “Nüfus 40 bin,binaların yüzde 30’u enkaz altında, ağır hasar yüzde 40-50,  hafif hasarlı-hasarsız yüzde 10-20,arama kurtarma ilk gün halk ve gönüllü gelenler tarafından yürütülmüş. Donanımlı ekipler 3. gün başlamış, halen çok yetersiz. İlk gün enkaz altından çok sayıda canlı çıkarılmış.Elektrik ve su sıkıntısı var. Köylere yeni yeni elektrik ve su veriliyor.Düzensiz çadır kent var. Bir de evlerin önüne kurulmuş çadırlar var. Bir çadır kentte kadın ve erkekler için ayrı seyyar tuvalet var. Çadırlara elektrik jeneratörlerle veriliyor.Sobasız çadırlar var.Hastane ağır hasarlı. Hizmet yok. Bahçesinde sahra hastanesi, UMKE ve sağlıkçılar için konteynerler var. Sağlıkçıların barınması yetersiz. Ambulans içinde kalıyorlar. İlk günden Şırnak ve Hakkari’den görevlendirme var. Sonrasına Antep ekibi geliyor. En son da Gümüşhane 112 ve UMKE gelmiş (22 kişi). Yeşil alan çalışması yapılıyor. Sarı ve kırmızı alanlar içinde birer çadır var. Sağlıkçılar idari izin kullanamıyor. Genelge sadece birinci derece kaybı olanları ve SB kapsıyor. Üniversite personelini kapsamıyor. Gönüllü çok fazla. Koşullar, yiyecek dışında kötü.Eczane yok, ilaçlar sahra hastanesinin yanına getirilmiş. Mevcut eczanenin ilaçlarına el konulmuş, imza tutanağı ile birlikte.Sağlıkta en büyük sorun organizasyonun olmaması. 2 polis lojmanı tamamen çökmüş. Kentin içinde çok fazla polis, asker ve çevik kuvvet var.Ağır hasar nedeniyle kent tamamen boşaltılacak.Resmi bildirilen ölümler 980. Tahmin edilen 5 bin.”

İslahiye İnceleme Raporu 12 Şubat 2023:

“İslahiye 1800’lerde kurulmuş bir kent. Bataklık okaliptus ağaçları ile kurutulmuş. Bu aşamada Osmanlı farklı etnik ve dini grupları bölgeye yerleştirmiş.Mülteciler var. Nüfus: 70-75 bin. Toplam 67 mahalle 49 köy ve 4 belde var. Deprem sonrası köye göç fazla. Toplamda 40-50 bin kişi göç etmiş. Merkezde 20 bin kişi kalmış durumda ve her geçen gün azalıyor. Ulaşım zor.Hastane kayıtlarına göre mevcut 1100 vefat, acil koordinatörüne göre 3000-4000’i bulur. Kaydedilmeden ya da köyde gömülenleri dahil ettiğimizde ölü sayısı 1500 kişi. Halen enkaz altında çok kişi var.Mağduriyet 20 bin.Atatürk Mahallesi en büyük yıkım olan yer. Cevdet Paşa, Hacı Ali Öztürk, Çamlıca, Cumhuriyet mahalleleri çok etkileneler arasında. Dağa yakın olan binalar daha sağlam. Ovaya yapılan binalarda yıkım fazla. Şu an Birinci basamak sağlık hizmetleri için hazırlık var. 6 ASM’den biri hasarlı. Diğerleri sağlam. 13 Aile Hekimliği Birimine göreve çağrı yapıldı. Başhekim yok, baş koordinatör ve acil sorumlusu koordinasyonu yürütüyor.İlk 24 saatte yerli hekimler ve sağlık emekçileri çalışmaları yürüttü. Daha sonra gönüllü ama İslahiyeli doktorlar 2.gün içinde gelmişlerdir. Sonra İstanbul, İzmir Tepecikten acil uzmanları geldiler. Türkmenistan, İranlı Sağlıkçılar, acil, ortopedist, beyin cerrahı uzmanları ile destek verdiler.”

Antakya Deprem Bölgesi İnceleme Raporu - 13 Şubat 2023

“Tahmini 2 milyonu bulan nüfustan enkaz altında kalanlar ve kaybedilenler dışında, güvenlik nedeniyle göç de eklendiğinde ciddi azalma olduğu söyleniyor. Ölü sayısı ile ilgili çeşitli öngörüler var 15 bin ile 120 bin arasında değişiyor. Hatay tamamen enkaz altında. Özellikle Emek, Armutlu, Harbiye, mahallelerinde ciddi yıkım var. Birçok hastane yıkılmış, bunun yanında yıkılmayanlarda ise ciddi hasar olduğu çıplak gözle dahi görülüyor. Hatay’ın kültürel birçok yapısı, önemli kamu binaları depremden hasar görmüş durumda (Kültür merkezi, Büyükşehir Belediye binası, daha yeni restore edilmesine karşın Meclis binası, Künefeciler çarşısı, Mozaik müzesi vb.) Dikkat çeken bir başlık da okullar görece daha az zarar görmesine karşı hastanelerin yıkılmış olması, ciddi hasar görmesi. Örnek olarak Hatay Eğitim ve Araştırma hastanesi verilebilir. Bu hastane Kocaeli depreminden sonra 2003 yılında yapılmasına karşın tümüyle yıkılmış olmasının anlaşılır bir yanı bulunmuyor. Hasarlı olduğu biline biline bu hastanede hizmetin sürdürülmesine de ciddi tepki var. Bu hastaneye bağlı ek binalar, Toplum Ruh Sağlığı merkezi, Ağız-Diş Sağlığı Merkezi, acil vb. Ünitelerin tamamı yıkılmış durumda. İlçe Sağlık Müdürlüğü, Sağlıklı Hayat Merkezi da hasarlı binalar arasında. Arama kurtarma çalışmalarında yakıt sorununa da dikkat çekiliyor. Jeneratörler için de benzer durum söz konusu.Yine mahallerdeki hem eski hem de yeni binaların yıkılmış olması da dikkat çekiyor. Yeni kentsel dönüşüm yapılan binalar yanında halen inşaatı süren apartmanların kolon ve kirişlerinin kırılmış olması ve yıkılması not edilmesi konular arasında. Tüm deprem bölgesinde olduğu gibi Hatay’da da donanımlı arama ve kurtarma faaliyetleri ancak 3. gün başlayabilmiş. Erken gelen birkaç gönüllü kuruluş dışında ilk 2 gün yöre halkı (dışarıdan gelenler dahil) ve dışardan gelen gönüllüler yararlıları kurtarmaya çalışmışlar, epey canlı kişi enkaz altında çıkartılabilmiş. Bugün itibarıyla donanımlı ekiplerin sayısı artsa da hala ciddi yetersizlik var. Yine artık canlı çıkmaz algısı ile yürütülen enkaz çalışmaları da dikkatleri çekiyor. Bu çok sıkıntılı. Hala yaşayan birçok insanın ölümüne yol açacak görünüyor. Arama ve kurtarma olmadan yürütülen enkaz çalışmalarında dün iki çocuk tesadüfen canlı kurtarılmış. Acil uzmanları hala canlı çıkabilir, emin olmadan kaba enkaz çalışması yapılmasın diyor. Dün 84 yaşında bir kadın canlı kurtarılmış. Enkaz altından umutların kesilmesi nedeniyle olsa gerek arama-kurtarma çalışmalarında sağlıkçılar bulunmuyor. Burada şunu da not etmek de yarar var. Enkaz altında yakınlarına ulaşmaya çalışanlar tamamen yalnız bırakılmış durumda. Bunun canlı örneğini Eğitim Araştırma Hastanesi Enkazı’ında gördük. Hala bir umutla bekleyen yakınlar tamamen yalnızdı… Enkaz kurtarma çalışmalarında işçi sağlığı önlemlerinin alınmadığı dikkati çekiyor. Asbest tehdidine karşı uygun maske kullanımı yok. Uzun süreli çalışmanın getirdiği yorgunluk iş kazalarına yol açabilir. Gezilen yerlerde en çok dikkati çeken çöp yığınları idi. Plastik şişelerin yanında yemek tabakları, gıda atıkları, etrafa saçılan kullanılamaz hale gelen yardım malzemesi vb. Bulaşıcı hastalık için ciddi tehdit niteliği taşıdığını mutlak not etmeliyiz. Çöplerin düzenli ayrıştırarak toplanması yaratacağı psikolojik izlenim yanında ishalli hastalıkların da önlenmesine katkı sağlayacaktır. Su, hala ciddi sorun olmaya devam ediyor. Şişe suyu açısından sorun olmamasına karşın kullanma suyu ile ilgili ciddi sorun var. Klorlanmış tanker suyu ihtiyacı yakıcı bir şekilde devam ediyor. Kontrolsüz kuyu suyu kullanımı bulaşıcı hastalıklar açısından ciddi tehdit olmaya devam ediyor. Tuvalet ciddi sorun, şehrin içinde az sayıda sahra tuvaleti var. Özellikle kamu görevlilerinin, askerlerin, belediyelerin kaldığı barınma yerlerinde (çoğu okul) tuvaletler sağlam bir şekilde var. Buraların bir kısmında musluktan su bile akarken, bir kısmında taşıma su var, bir kısmı ise susuz. Halk tarafından buraların kullanımı yaygın değil. Elektrikler hala yok. Bu çadırları olumsuz etkiliyor. Isınma çok ciddi sorun. Hatay geneline dağılan, enkaz yanında çok sayıda çadır var. Bunlar tamamen güvensiz. Bunların yanında parklar içinde kurulan çadır kentler, bütün çadır kentlerde (Expo vb.) faaliyete geçmiş durumda. Bunların önemli bir kısmında henüz sağlık hizmeti yok.

Sağlık hizmetleri hakkında görüşlerini dile getiren Başkan İçöz “Hastanelerden sadece dördü ayakta. MKÜ Tıp Fakültesi, Eğitim Araştırma, Özel Mozaik ve Özel Defne. Diğerlerinde ciddi hasarlar var, bir kısmı tamamen yıkılmış durumda. Birçok yerde kurulan Sahra Hastaneleri de ciddi katkı sağlıyor. Atatürk parkı, Nehrin öte yakasında, Moğolistan ekibinin kurduğu, vb.

SB’nın kurduğu sahra hastanelerinde olanaklar çok sınırlı. İlaç ve muayene eksenli. Moğolistan Sahra hastanesi daha donanımlı. Monitör, Ekg cihazı, küçük cerrahi işlemlere izin veren küçük bir ameliyathane, sterilizasyon ünitesi, yaralı taşıma için sedyeler yanında, yürüteçler, defibilatör vb. Türkçe de bilen sağlık emekçileri ciddi katkı sağlıyor. TTB ve SES öncülüğünde yürütülen çalışmalar yanında siyasi yapıların, uluslararası kuruluşların, gönüllülerin kurduğu irili ufaklı çalışmaların katkısı büyük. Çok sayıda görevlendirme ve gönüllü sağlık emekçisi dayanışma ruhu ile çalışıyor. Yıllık izinlerini kullananlar ve özelde işverenin itirazına rağmen gelen çok sayıda sağlık emekçisi Antakya’da görevinin başında.”dedi. 

ses1

HABER MERKEZİ

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Deprem anını hatırlatmak, ruhsal çöküntü sebebi  

Deprem anını hatırlatmak, ruhsal çöküntü sebebi