Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Akdeniz Gerçek Gündem Naci Görür; "eksiğimiz siyasi irade ve halktan talep"

Naci Görür; "eksiğimiz siyasi irade ve halktan talep"

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, deprem felaketleri ve yaşanabilecek yeni felaketlere ilişkin bir konuşma yaptı.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Naci Görür; "eksiğimiz siyasi irade ve halktan talep"

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, “Deprem dirençli olmayan binayı ya yıkacaksın ya güçlendireceksin. Halkla ve yerel yönetimlerle bu işi yapacaksınız. Millet olarak ne havalimanı ne köprü ne yol istiyoruz istediğimiz can güvenliği” dedi. Olası Marmara Depremi’ne de dikkat çeken Görür, “Marmara Bölgesi’nde ekonomi çarkları duracak. Türkiye’nin yüzde 60 ekonomik üretiminin can damarı olan bir bölgenin ekonomisinin durması demektir. Türkiye ekonomik olarak diz üstü çöker. Siyasi bağımsızlığı da kalmaz” diye konuştu.
 

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, “Deprem dirençli olmayan binayı ya yıkacaksın ya güçlendireceksin. Halkla ve yerel yönetimlerle bu işi yapacaksınız. Millet olarak ne havalimanı ne köprü ne yol istiyoruz istediğimiz can güvenliği” dedi. Olası Marmara Depremi’ne de dikkat çeken Görür, “Marmara Bölgesi’nde ekonomi çarkları duracak. Türkiye’nin yüzde 60 ekonomik üretiminin can damarı olan bir bölgenin ekonomisinin durması demektir. Türkiye ekonomik olarak diz üstü çöker. Siyasi bağımsızlığı da kalmaz” diye konuştu.

75'inci Türkiye Jeoloji Kurultayı, bugün Ankara’da Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü Kültür Sitesi’nde başladı. 14 Nisan’a kadar sürecek kurultayın açış konuşmasını yapan Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’deki deprem gerçeğine bir kez daha dikkat çekti. Çin, Hindistan, İtalya ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerde de Türkiye’de olan büyüklükte depremler olduğunu vurgulayan Görür, “5-10 kişi tesadüfen ölüyor. Böyle depremler olduğunda adamların günlük yaşamı bile değişmiyor. Çünkü biliyor ki çatı kafasına yıkılmayacak, göçük altında kalmayacak. Bunu modern dünya sağlamışsa biz niye yapamayalım? Bizim de her şeyimiz var. Tek eksiğimiz siyasi irade ve halkın talebi. Siyasi iradede bu yok” dedi.

Görür, konuşmasında şunları söyledi:

“Deprem hepimizin bildiği gibi bu ülkenin en önemli sorunu. Birinci derece gündemi. Bunu şimdi siyasilere muhalefete yerel yönetime anlatmaya çalışıyoruz. Şu ana kadar da çok yol katettiğimizi söyleyemem. Deprem her şeyden önemli. Ülkenin eğitiminden, ekonomiden önemli. Keza ihracattan, ithalattan, siyasi birtakım problemlerden hatta hukuktan, işsizlikten, pahalılıktan önemli. Neden? İnsanın en aziz hakkı olan can hakkıyla ilgili bir şey. İnsanlarımız ölüyor.

“BÖYLE GİDERSE YİNE BİR DAKİKA İÇİNDE MİLYONLARCA İNSANIMIZI GÖMECEĞİZ”

20 sene geçti dün gibi geldi. Bir gecede bir dakikada 20 bin insanı gömdük. Böyle önemli bir gündem varken bu gündemi unutturmamak lazım. Sürekli papağan gibi deprem konuşarak değil, iş yapacak mekanizmaların ve halkın unutmaması lazım. Mademki deprem en önemli gündemimiz. O halde depremi sürekli olarak medyada tartışmamak lazım. Deprem olacak mı olamayacak mı? Orada mı olacak burada mı olacak? Hangi fay kırılacak? Bizim derdimiz insanlarımızı jeolog yapmak değil. Bunu anlıyorum insani bir duygudan böyle, insanlar soruyor. Tek bir gerçek var. Bu ülke deprem ülkesi. Deprem olacak. Böyle gidersek korkarım ki yine bir dakika içinde milyonlarca insanımızı gömeceğiz. Bu ülkede deprem üreten mekanizma 13 sene önce başladı ve devam edecek. Depremi medya ölçeğinde tartışmanın yararı yok. Aksine zarar veriyor. Deprem falan yerde olmayacak desek başka yerde olmadı diye sevinecek miyiz? Ne olacak? Keyif mi edelim? 50 sene sonra biz ölmeyeceğiz diye sevinelim mi? O yüzden bu tartışmaları da bırakmak lazım. Deprem bilincini halka deprem gerçeğini siyasilere anlatmakta önümüze engel olarak çıkıyor.

“TEK EKSİĞİMİZ SİYASİ İRADE VE HALKIN TALEBİ”

Madem deprem olacak. Bunu kabul ediyoruz. Devam da edecek. O zaman depremi de durduramayacağımıza göre her depremde de milyonlarca insanımızın ölümüne göz yumamayacağımıza göre bir şey yapmak lazım. Bu da deprem dirençli yerleşim alanlarını oluşturmaktır. Bu mümkün müdür? Evet. Yapan ülkeler var. Çin, Hindistan, İtalya, Japonya… Oralar da bu büyüklükte depremler oluyor. 5-10 kişi tesadüfen ölüyor. Böyle depremler olduğunda adamların günlük yaşamı bile değişmiyor. Çünkü biliyor ki çatı kafasına yıkılmayacak, göçük altında kalmayacak. Bunu modern dünya sağlamışsa biz niye yapamayalım? Bizim de her şeyimiz var. Tek eksiğimiz siyasi irade ve halkın talebi. Siyasi iradede bu yok. Siyasi iradenin veya hükümetlerin deprem konusundaki stratejileri deprem olsun sonra sahaya ineriz. Halka ‘Yaralarınızı sararız. Türkiye büyüktür’ söylemleriyle önce geçici sonra kalıcı iskân yerleri kurulur. Siyasi irade bundan yararlanabilir. Bizim halkımız asla deprem olamadan önce ‘Neredeydiniz’ diye sormaz. O strateji bu hükümet zamanında değişti. ‘Artık depremden sonra değil, önce harekete geçmemiz lazım’ diye kentsel dönüşüm başladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
30 yıllık sorun sona eriyor

30 yıllık sorun sona eriyor