Belediyelerimizin halkımıza hizmet yönünde çok değerli çalışmaları oluyor. Toplumsal kültürel dayanışma ürünü alkışlanmaya değer çalışmalar. Örneğin, Konyaaltı ve Kemer Belediyeleri bu tür sosyal hizmetlerde çok başarılı.
Konyaaltı Belediyesi'nin desteğiyle kurulan Emekçi Kadınlar Pazarı var. Belediye'nin Sosyal Hizmetler binası yanındaki Emekçi Kadınlar Parkı'nda. Belediyenin tahsis ettiği çadırlarda emekçi kadınlar el ürünlerini satıyorlar. Zor ekonomik koşullarda ailelerini geçindirmeye çalışıyorlar. Çoğu emeklilik yaşında. Belediye'nin örnek alınacak hizmeti her türlü takdirin üzerinde.
Belki havanın sıcak olmasından , belki ana caddeden biraz uzakta olmasından çadırları görmeye gelen pek kimse yok. Emekçi kadınlar sabırla el emeği, göz nuru ürünleri satabilmek için sabırla müşteri bekliyorlar. Sessiz , sakin. Başları önlerine eğik. Emekçi kadınların ürünlerinin değer bulmaları, satılmaları için neler yapılabilir, düşünmek araştırmak gerek. Örneğin Belediye'nin bu konuda ek bir hizmeti katkısı olabilir mi? Örneğin, Belediye'nin desteklediği müzik grupları sıcak yaz gecelerinde bu parkta da konserler verebilirler mi? Başta takılar, pazardaki ürünler turistlerin ilgisini çekebilecek nitelikte. Turist grupları, turizm acentaları, oteller vs. tarafından bu parka yönlendirilebilir mi? Antalya'nın tanıtım broşürlerinde bu parka ait bir iki fotoğraf eklenebilir mi? Pazara, emekçi kadınların ve müşterilerin istifadeleri için küçük bir çay ocağı, büfe konabilir mi ? Bu tür kolaylıkların sayısı işin uzmanları tarafından daha da artırılabilir.
Bu tür sosyal hizmetlerde Kemer Belediyesi de başarılı.Kemer Belediyesi'nin Atatürk Parkı'nda düzenlediği "Haziran ayı Üreten ev hanımları kermesi" geçen hafta sonunda ilçeyi renklendiren bir etkinlikti. Kermesin temel amacı, ev hanımlarının kendi ürettiği ürünleri satarak ev ekonomilerine katkı sağlamak. Kermeste stand açanlar, el emeği göz nuru ürünlerini satarak ev ekonomilerine katkı sağlıyorlar. Kemer'deki kadın kooperatifleri ve grupları bu organizasyona yardımcı oluyorlar.
Hafta sonu kermesi gezdim. Standlarda hanımlar çeşit çeşit el emeği ürünlerini pazarlama çalışıyorlardı. Takılar, bileklikler,kolyeler, küpeler, yüzükler, örgü çantalar, örgü şapkalar vs. dikkat çekiyordu. Ayrıca başta gözleme çeşitli hamur işi börekler, çörekler vs. alıcılarını bekliyordu.
Dikkatimi çeken standlardan biri , gelin ve kayınvalide olduklarını öğrendiğim iki hanıma ait standlardı. Adının Yağmur Güdücü olduğu öğrendiğim gelin hanım, taş tozundan ürettiği vazoları, şamdanları, aynaları, tütsülükleri ve mumlukları satışa sunmuştu. Her bir parça tek kelimeyle harikaydı. Göz kamaştırıcıydı. Yağmur Güdücü'ye bu güzel ürünleri yapmayı nerden öğrendiğini, bir okula gidip gitmediğini sordum. Hobi olarak ilk çalışmalara başlamış. Önce bir Helen büstü yapmış. Yaparken çok mutlu olmuş ve "neden işim bu olmasın?" diye düşünmüş ve bu işe yoğunlaşmış. "2019 dan bu yana online satış yapıyorum. 2 bininci siparişimden sonra dünyanın dört bir yanındaki insanların ruhlarına dokunmak için yurt dışına satış yapmaya başladık. Bu işi yaparken insanları mutlu etmek, yeni insanlarla tanışmak, insanların hayatlarında az da olsa bir iz bırakmak beni mutlu ediyor." dedi.
İşte bir başarı öyküsü. İşte insanlarımızda var olan üretici güç. Mutluluğa, başarıya nasıl ulaşılabileceğinin, azmin, iradenin güzel bir örneği. Kemerli Yağmur'un öyküsü.
Kayınvalidesi Hatice Mert ise emekli olduktan sonra kendisine yeni bir iş kurmuş. Epoksiden tepsiler, saatler, dekoratif tabaklar vs. yapmaya başlamış. Gelinin yanındaki standda her biri çok çekici bu ürünleri satmaya çalışıyordu..
Kermesteki diğer standları da gezdim. Zor ekonomik koşullarda ürünleriyle ailelerinin geçimlerine katkıda bulunmaya çalışıyorlardı hanımlar. Aralarında gençler de vardı, emeklilik yaşlarında olanlar da. Emekçi kadınları gözeten bu tür girişimler insana mutluluk veriyor.Sohbet ettiğim hanımlar desteklerinden ötürü Belediyeye teşekkür ediyorlardı. Beklentilerini sorduğum ise daha çok sayıda insanın kermesi ziyaret etmesi, alışverişte bulunması arzusunu dile getiriyorlardı.
Kermesin ardından görüştüğüm Yağmur Güdücü'ye "satış yapabildiniz mi?" diye sordum."Yapamadık maalesef" dedi. Kayınvalidesi de satış yapmamış. Çok üzüldüm böyle al benisi çok, çekici çalışmaların alıcısı olmamasına. Diğer hanımların ürünlerini ne ölçüde sattılar, ailelerine katkıda bulundular mı bilmiyorum.
Bu tür etkinliklerde hedef kitlenin belirlenmesi önemli. Bu tür etkinlikleri ziyaret etmeleri arzu edilenler sadece Kemerliler mi? Kemer bir turizm şehri olduğuna göre Kemere turist olarak gelen yurttaşların ve yabancıların da ziyaret etmeleri arzulanıyor mu? Arzulanıyorsa bu hedef kitlenin bu tür etkinliklerden haberdar olmalarını sağlayacak düzenlemeler yapılmalı. Bu çerçevede turistlerin kaldıkları otellerin önceden bu etkinlikler hakkında bilgilendirilmeleri, otellerin de müşterilerinin dikkatlerini etkinliklere çekmeleri gerekiyor. Turizm yörelerimizdeki yetkililerin, ilgililerin bu hususu göz artı etmemeleri gerekir.
Şunu eminim : Yurt dışına ürünlerini pazarlayabilen Yağmur, Kermese Kemeri ziyaret etmekte olan yabancı turistler çekilebilseydi "maalesef kermeste birşey satamadık" demezdi...
Bu yazımda sadece iki ilçe Belediyesinin emekçi kadınlara yönelik hizmetlerinden ve atılmasında ihtiyaç duyulabilecek adımlardan söz ettim. Antalya'nın diğer ilçe Belediyelerinde de bu tür hizmetlerin yapıldığından kuşku duymuyorum. Büyükşehir Belediyesi'nin emekçilere yönelik bu tür hizmetlerinde konumunu , rolünü bilmiyorum. Ancak yoğun çalışma içinde olduğu anlaşılan ABB'nin emekçilere kadınlara yönelik hizmetlerin daha nasıl geliştirilebileceği, ilçe belediyeleri ile bu konuda eşgüdümün nasıl sağlanabileceği husunu da gündemlerine almalarını öneririm. CHP'nin İl ve ilçe kadın kollarının da bu konuya ilgi göstermeleri isabetli olur. Zaman çabuk geçiyor. Bir bakmışsınız seçim zamanı gelmiş, emekçi kadınların desteğini tekrar arar hale gelmişsiniz.