Sağ Dikey Reklam Alanı Genişlik: 160px Yükseklik: 600px
Antalya Haberleri
Antalya
PARÇALI BULUTLU
26°
Akdeniz Gerçek Ekonomi ZORLAMA BÜYÜDÜK, ÇAKILACAĞIZ

ZORLAMA BÜYÜDÜK, ÇAKILACAĞIZ

28 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanı seçilen AKP’li Recep Tayyip Erdoğan yeni kabinesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı Mehmet Şimşek’e yer verdi. Mehmet Şimşek göreve geldikten sonra rekor kıran döviz kurları büyük tepki çekerken Ekonomi Profesörü Orhan Kuruüzüm ise döviz artışında üst sınır olmadığını belirterek, Türkiye’nin bu zamana kadar zorlama büyüdüğünü, çöküşün yakın olduğunun mesajını verdi.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
ZORLAMA BÜYÜDÜK, ÇAKILACAĞIZ

“Mevcut iktidarın son 22 yıllık ekonomi politikaları ve toplumsal icraatları, hepimizin yaşayarak tecrübe ettiği bir konudur” diyerek yanlış politikaları işaret eden Prof. Dr. Orhan Kuruüzüm, “Bazı durumlarda mevcut iktidarın söylemleri daha yere düşmemişken tam 180 derece tersine icraatlarda bulunduğu da yine hepimizin hatırındadır. Son 10 yılda her iki taraf aynı zihniyette ve tam uyum içinde çalışmıştır. Bu 10 yıl, Türkiye Cumhuriyeti’nin en başarısız ya da kötü yönetildiği ve kaçınılmaz sonuç olarak fiyasko performans gösterdiği dönem olmuştur. Açıklanan kabinenin özellikle ekonomik performans öngörüsü, kamuoyunda maalesef sadece Mehmet Şimşek odaklı değerlendirilmekte ve teknokrat ağırlıklı bir kabine olarak görülmektedir. Memleketin mevcut yönetim rejimi, hiçbir şekilde yetkin bir bakanlar kurulu ya da kabine oluşumuna ve çalışmasına yol açmamaktadır” ifadelerini kullanarak yeni kabineyi değerlendirdi.

“TÜFE DOLARIN ALTINDA KALDI”

“2023 yılının ilk çeyreğindeki büyümeye bakılırsa görülecektir ki, yüzde 4’lük büyümeyi sağlayan iç tüketim ve ithalattır” diyen Prof. Dr. Orhan Kuruüzüm, “Türkiye Ekonomi Modeli diye tanıtılan modelin temel taşı olan ihracat ise ülkeyi bu dönemde küçültmüştür. Tarım sektörü ise tarihi bir küçülme yaşamıştır. Resmi istatistikler bu ekonomik performansı ortaya koyarken bir günde modelin ters yüz edilmesi de beklenmemelidir. Model ne kadar saçma ve hurafeden ibaret olsa bile bu yapılamaz durumdadır. Çünkü 2 trilyon TL’den fazla bir mayının üzerinde dururken ciddi büyüklüğe sahip pahalı fiyattan satılmış tahvillerde ayrı bir mayın olarak altımızda durmaktadır. Son 19 yılda sadece 3 kez dolardaki artış TÜFE’deki artışın altında kalmıştır. 10 kez dolar, TÜFE’den yüksek artmış ve 6 kez de birbirine yakın artmıştır. 2023 yılında ise durum, tarihte olmadığı kadar doların aleyhine seyretmektedir. Bunun ortalamaya yaklaşmasının iki yolu vardır. Biri aylık enflasyonların hızla sıfır civarında ilan edilmesi, ikincisi ise doların hızla yükselerek enflasyon artışına yakınsamasıdır. İzlenmesi gereken bir konu da budur” dedi.

“AĞIR FAKİRLEŞME TOPLUMA YAYILDI”

“Bu genel tespitler kapsamında yeni kabinenin ilk etkisi, isim-köpük etkisi olacaktır” diyerek piyasa güvenine vurgu yapan Prof. Dr. Orhan Kuruüzüm, “Bu etki; sanki şeffaflık-tutarlılık-öngörülebilirlik-uluslararası normlara uygunluk ilkelerine ve rasyonel (akılcı) zemine dönülecekmiş gibi bir algının yaratılmasından ibarettir. Hızlı ve çok kısa süreli bir etkidir bu isim-köpük etkisi. Çünkü bu bahsedilen ilkeler ve zemin, Cumhurbaşkanının tepeden tırnağa her şeyine aykırıdır. Bünyesine ve efradına bu kadar kökten aykırı dönüşüm sürdürülebilir olamaz. Bu ilkeleri ve zemini dillendirenler, ilk durakta af edileceklerdir. Bu durağa kadar olması muhtemel faaliyetleri 3 ana zeminde takip etmeliyiz diye düşünmekteyim. Birincisi, enflasyon-faiz zeminidir. Bu ikilinin ‘Faiz sebep-enflasyon sonuç’ hurafesiyle çalışmadığını kabul eden politikaları izlemeliyiz. İkincisi, fakirleşme, işsizlik zeminidir. Özellikle son 5 yıldır toplumun en az yüzde 90’ınına yayılmış olan ağır fakirleşme, hayat pahalılığı ve tarihi rekorlarla giderek yükselen geniş tanımlı işsizlik gerçeği, hiçbir algıyla örtülemez durumdadır. Fakirleşmenin ve işsizliğin panzehri, son tahlilde yatırımdır. Yatırımların akılcılığı, son 10 yılda tamamen kaybolmuş durumdadır ve bu kabinede takip etmemiz gereken bir konudur. Üçüncüsü, döviz fiyatları zeminidir. Dövizin fiyatlandırma dinamikleri uzun bir süredir şeffaf, tutarlı, öngörülebilir, uluslararası normlara uygun olmayan zemindeydi. Yeni kabinenin dövizle ilgili politikalarını bu zeminden ne kadar uzaklaştıkları ölçüsüyle izlemek gerekir” diyerek döviz artışını işaret etti.

AKILCI VE BİLİMSEL POLİTİKA VURGUSU

Orhan Kuruüzüm, “Cumhurbaşkanı’nın tıynetine, ezberine, kapasitesine, karakterine tamamen aykırı faaliyetlere nereye kadar eyvallah edeceğini birlikte göreceğiz. Mesela yaşayacağımız politika faizi artışlarına mı? Söz verdiği ücret-maaş artışlarına tırpanda mı? Döviz fiyatlarının ilave ithal enflasyon artışlarına mı?, artan işsizlik ve ilave fakirleşmeye mi?, ekonomik küçülmeye mi? yeter artık diyecek ve durakta kabineyi indirecek! izleyip göreceğiz. Böyle düşünmemin en önemli sebebi, daha önce de birkaç kez belirttiğim gibi “hak edilmiş küçülme mi?” yoksa “zorlama büyüme mi?” tercihinde mevcut Cumhurbaşkanı bir an bile düşünmeden sanki çok iyi bir şey yapıyormuş gibi ikincisine abanmıştır. Hem de her seferinde daha da zorlayarak ve ülke geneline yayılmayan hormonlu büyüme yaratarak bu günlere memleket ekonomisini taşımıştır. Bu kabineye bakarak uluslararası sermaye ne sıcak para ne de doğrudan yabancı yatırım parası sokmaz. Bunu bizlerden önce uluslararası sermayenin elemanları bilir. Böylesi bir döviz akışının yaşanabilmesi için temel ilkelerin hayata geçirilmekte olduğuna dair kanıtları beklerler. Bu da istikrarlı, akılcı ve bilimsel politikalar gerektirir. Bu konuda iyimser olmak için keşke elimizde makul ve mantıklı dayanaklar olsaydı” diyerek açıklamasını tamamladı.

Arda KIR

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Maç öncesi taraflar birbirine girdi: 3 yaralı, 16 gözaltı

Maç öncesi taraflar birbirine girdi: 3 yaralı, 16 gözaltı