Gazeteci mahallesinde seçim yaklaşınca birden etik tartışması
başlatıldı..
Hem de ne tartışma, zehir zemberek sözler, okkalı yorumlar..
Şimdiye
kadar kandil, doğum ve ölüm mesajlarıyla yetinen bizim meslek kuruluşu birden gazetecilik
etiğine sahip çıkmaya, bir derneğin kahvaltısında yaşanan talihsiz bir olayı(Savunduğum,
tasvip ettiğim anlaşılmasın)belki de
fırsata çevirmeye çalıştı..
Gazeteci mahallesinde böyle konuşuluyor..
Gazeteci
mahallesinde gazetelerin başkanı ile o derneğin başkanı arasında eskiden gelen
bir husumet olduğu, yaklaşan seçim öncesinde mevcut başkanın listesine gireceği
söylenen bir gazetecinin de olayı abartarak başkanına aktardığı da konuşuluyor..
Ben de meslek örgütünün üyesi olarak elbette örgütüme sahip çıkarım,
ancak asla kabul görmeyen bir para alış verişini gazeteciye rüşvetmiş gibi
empoze etmek, bunu bayrak yaparak seçimi garantiye almaya çalışmak da o çok
savunulan meslek etiği ile örtüşmüyor.
Antalyalı
gazetecileri zan altında bırakan, KONGED adlı derneğin kahvaltısına görevleri
gereği giden genç gazetecilerin gururunun kırılmasına yol açanları ayıplıyor ve
lanetliyorum..
Garip bir olay, sunulması da, yorumlanması da..
Hani delinin biri bir kuyuya taş atmış, kırk deli çıkaramamış ya işte
öyle bir şey bu olay..
Aslında o
deliyi herkes biliyor da gazetecilik kibarlığı öne çıkıyor..
Söz gazetecilik etiğinden açılmışken, etik-kütük tartışması yapan,
boyundan büyük laflar etmeye çalışan gazetecilere ışık tutmak adına mesleğin
uyması gereken ilkelerinin bir bölümünü aktarma istiyorum.
Gazetecilerin öncelikli bilmesi gereken başlıca ilkeleri uzmanlar ve
kitaplar şöyle sıralıyor:
“Gazetecinin temel
görevi, gerçekleri nesnel bir biçimde, çarpıtmadan, sansürlemeden aktarmaktır.
Gazeteci, demokratik değerlere ve insan haklarına aykırı yayın
yapmamalıdır.
Haber, yorum ve görüşler okur ve izleyicinin yayının niteliğini
anlayabilmesini sağlayacak biçimde, açıkça birbirinden ayrılmalıdır”
Konuyu biraz daha genişletelim, belki bir
katkımız olur düşüncesiyle gazetecilerin
uyması gerekenleri de aktaralım..
-Yayınlarda hiç kimse; ırkı, cinsiyeti, sosyal düzeyi
ve inançları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz.
- Düşünce, vicdan ve
ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile
kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı ya da incitici yayın yapılamaz.
- Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve
çıkarlara alet edilemez.
- Kişileri ve kuruluşları, eleştiri
sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan ve iftira niteliği taşıyan
ifadelere yer verilemez.
- Kişilerin
özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu
olamaz.
- Soruşturulması gazetecilik olanakları
içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın
yayınlanamaz.
- Saklı
kalması kaydıyla verilen bilgiler, kamu yararı ciddi bir biçimde
gerektirmedikçe yayınlanamaz.
- Bir basın organının dağıtım süreci
tamamlanmadan o basın organının özel çabalarla gerçekleştirdiği ürün, bir başka
basın organı tarafından kendi ürünüymüş gibi kamuoyuna sunulamaz. Ajanslardan alınan özel ürünlerin kaynağının
belirtilmesine özen gösterilir.
- Suçlu
olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse "suçlu" ilan
edilemez.
- Yasaların suç saydığı eylemler, gerçek
olduğuna inandırıcı makul nedenler bulunmadıkça kimseye atfedilemez.
- Gazeteci,
kaynaklarının gizliliğini korur. Kaynağın kamuoyunu kişisel, siyasal, ekonomik
vb. Nedenlerle yanıltmayı amaçladığı haller bunun dışındadır.
- Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın
saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır.
- Şiddet ve
zorbalığı özendirici yayın yapmaktan kaçınılır.
-İlan ve reklam niteliğindeki yayınların bu
nitelikleri, tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirtilir.
-Yayın tarihi için konan zaman kaydına saygı gösterilir.
- Basın
organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı
duyarlar.