“Son yıllarda eğitimden hızla uzaklaşan Roman çocukları, mafyanın ve
çetelerin eline düştü”
Yeni Nesil Romanlar
Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Fatma Şirin’in feryadı bunlar.
Aslında tüm çocuklar
için, geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz gençler için aynı kaygıları
taşıyoruz.
Yarının sahipleri
uçurumun kenarında, onları kurtarmanın reçetesi ise eğitim..
İşte bu noktada Fatma
Şirin’in sözlerine ciddi olarak kulak vermek gerekiyor..
AKP iktidarında ‘yap-boz’ a dönen eğitim sisteminin
bilinçli olarak çökertilmesi gençlerin mafyanın ve çetenin eline düşmesinin en
önemli nedeni..
Şunları söylüyor
Romanların Başkanı :
“Gençlerin
son dönemde eğitimden uzaklaşmasının ciddi sorunları da beraberinde getirdi.
Daha önceden zorunlu bir eğitim(4+4+4) vardı. Bu yüzden herkes çocuklarını
okullara gönderebiliyordu. Zorunlu eğitim olmayınca çocuklarımız serbest
mesleklerde çalışmaya zorlandı. Aileler de ufak yaştaki çocuklarından para
kazanma yolunu tercih etmeye başladı. Böyle olunca çocuklarımız eğitimden hızla
uzaklaşmaya başladı. Eğitimsiz oldukları için de bazı kötü insanların,
mafyaların ve çetelerin eline düşmüş durumdalar”
Her konuda olduğu gibi Roman gençler, ekmek parasını kazanma, ayakta kalma
mücadelesinde Suriyelilere ayrıcalıklı davranılmasının faturasını ödüyor..
Şöyle diyor ‘Yeni Nesil Romanlar Yardımlaşma Dayanışma ve
Kültür Derneği’ Başkanı Fatma
Şirin :
“Devletimiz
ve bazı belediyelerimiz, gençlere yardım edeceklerine, destek olacağına köstek
oluyor. Çünkü mafyanın ve çetelerin ellerine düşmek istemeyen, onlarla çalışmak
istemeyen gençler, pazarcılık ya da kağıt toplayıcılığı gibi işler yapıyorlar.
Ancak pazarcılık yapmaya çalışanın tezgahları, kağıt toplamaya çalışanların da
arabaları ellerinden alınıyor. Bu şekilde ekmeklerini kazanmalarının önüne
geçiliyor. Aç kalan, evine ekmek götüremeyen gençler de psikolojik sorunlar
yaşamaya başlıyor. Ama Suriyeliler kentin her yerinde kağıt topluyor. Bunlara
izin verilirken bizim yerli vatandaşlarıma izin verilmiyor”
Pekala çözüm ne ?
Yeni Nesil Romanlar Yardımlaşma ve Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı
Fatma Şirin,
sadece Roman değil, tüm gençlerin mafya ve çetelerin tuzağına düşmelerini
önlemek için şu uyarılarda bulunuyor:
“Çaybaşı
Mahallesi’nde iki katlı evim var. Burada eşimin dostumun ve bazı derneklerin
sayesinde ikinci el eşya ve giyim eşyası yardımları yaparak destek olmaya
çalışıyoruz. Ama bu konuda belediyelerden hiçbir destek alamıyoruz. Onların
sorunlarını iletiyoruz ama bize hiçbir geri dönüş oymuyor. Bunun yanında
belediyelerden Romanların kendi geçimlerini sağlayabilmeleri, evlerine ekmek
götürebilmeleri için kermes yerleri verilmesini istiyoruz. Bu konuda
yetkililerden çözüm bekliyoruz”
Kimsenin ‘Roman’ diyerek
burun kıvırma, küçük görme, hatta aşağılama lüksü yok..
Onlar da bu kentin ve
ülkenin insanları..
Onların da adam gibi
yaşamaya, onların da vatandaşlık haklarını talep etmeye ve istemeye hakları
var..
Acı ama gerçek, eşit
vatandaşlık ülküsünü bir türlü kavrayamadık ve yerleştiremedik..
Etnik ayrışmayı ülkeyi yönetenler bilinçli olarak körüklüyor..
İnsanların rengine, dil,
din ve ırkına göre ayrışma, öteleme bir hükümet politikası haline getirildi..
Son süreçte en çok eleştiri oklarının merkezinde olan Diyanet, resmen
ayrımcılık yapıyor, vatandaşları dini inançları ile yargılamaya, belirli bir
zümreye hedef gösterme uğraşını sürdürüyor.
Barış içinde yaşamayı,
kardeşçe geçinmeyi hazmedemeyenler, din bezirganlığı yaparak ülkenin
bölünmesine kadar yol açacak kirli oyunlara tezgah hazırlıyor..
Bir an önce toparlanmak,
aklımızı başımıza alarak, bu kötü gidişe bu kentin ve ülkenin insanları olarak ‘dur’ demek zorundayız..
Yarın çok geç olmadan..