Bu hafta "Çanakkale Şehitleri
Haftası"; Yüreği yanarak, minnet ve saygı ile anarak; o günlerin acısını
ruhunun en derinliklerinde duyarak yaşayan milyonlar gibi;
--Soysuzluklarını, saygısızlıkları ile
süsleyen ve üç beş pespayeye alkış tutup, o günlerin acılarını görmezlikten
gelecek "kanı bozuk"lar ile aynı mekanları paylaşacak ve içimize kan
damlaya damlaya. Sabredeceğiz ve susacağız!.
--Şehitler Haftasını ilk programına Başkent
Üniversitesinde katıldım. Herkes orada idi. Görevi için gelen, inanarak gelen
ve yasak savanlar dahil herkes.
--Temsili Buğday Çorbası ve Üzüm Hoşafı
ikramından önce iki konuşmacı vardı. Kurtuluş Savaşı sırası yaşananlar ve Troya
Savaşı ile Anadolu'nun kaderine yönelik duygu yüklü konuşmalar.
--Bu yıl, hangi tefrikalar bir gurup soysuz
tarafından Çanakkale Savaşının önemini değersizlendirilmek, yok sayılmak için;
yenilen yedi düvelin/düşmanların söyleyemediği sözleri içeriden kim/ler
söyleyecek bakalım.
--Yaşam böyle bir şey. İnsanlar ile insan görünümlüler
ile birlikte TÜRKİYE CUMHURİYETİ YURTTAŞI olarak yaşayıp gideceğiz.
--Yurtsever ile içleri kan ağlayarak,
hainlerin pis gülüşlerini, işten sevinişlerini görmezlikten geleceğiz yine bu
yılda!..
--İbradılı bir hemşehrim ve adaşım olduğunu
öğrendiğim 1915'li yılların Hukuk Öğrencisi iken, okulunu bırakıp Ülke
savunmasına koşan İbradılı İbrahim'in öyküsü ve Mustafa Kemal'in, mermisi
biten, askerlerine süngü taktırıp :"BEN SİZE TAARRUZ EMRETMİYORUM. ÖLMEYİ
EMREDİYORUM!. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimiz başka kuvvetler
ve başka komutanlar alabilir!.." sözleri bu kez bir başka yüreğime oturdu.
Bir insana, vatanı uğruna da olsa
"ölmeyi emretmek"!.. Daha sonra soysuzlar çıkacak ve bu benim ölümümü
bile yok sayacak diye düşünmeden, ÖLMEYE GİDECEKSİN!..
Yorum bile yazmak istemiyorum, bu günün
soysuzları için ölenler ve bu gün, O ölenleri/şehit olanları görmezlikten
gelip, "keşke Yunan galip gelseydi" diyen soysuzları alkışlamak.
Sözün bittiği yer, burası olsa gerek.
Hani ortalık da pek çok kullanılan bir söz
vardır. "Yağmur herkese eşit yağar" diye. Evet, yağmur herkese eşit
yağmıyor dostlar, güneş de herkesi eşit ısıtmıyor. Bu nerede ve olanaklarınızın
ne olduğuna bağlı.
Murathan Mungan'ın dizelerinde ki gibi:
"..Yağmur herkese yağar/
Ama çok az insan tutar yağmurun ellerini
Onca şarkı, onca film, onca roman/
Ama sevmeye yetmez herkesin kalbi
Çığ altında kalan sele kapılan/ Aşktan ve
acıdan ölen
Birkaç kişi dünyayı başka bir yer yapmaya
yeter
Aslında onların hikayesidir anlatılan
Diğerleri dinler, seyreder, geçer gider/
Geçer gider herkes
Hikayedir geriye kalan."
Bu güzel Vatan için böyle KUTSAL bir savaş
verilmiştir. Ve Şehit olan, Gazi olan, bir avuç buğdayını karşılıksız paylaşan
herkese ve kendini onları soyu, devamı sayan herkese minnet ve saygı ile.
--Bu yaşananlara rağmen, bunları
görmezlikten gelenlere, karalamak için çırpınanlara, kan ile kazanılan, Can ile
bedel ödenilen bu toprakların değerini bilenlere selam olsun.
--"Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni" diyen,
ölümü gözlerini kırpmadan alan Mehmetçikler;
--Bu dizelerin devamında bir de:
"Of Gençliğim Eyvahhh!.. diyorlardı.
Bu "eyvahhh'ı", bu günün yurt
sevgisi olmayan soysuzları gördükleri için mi söylemişler acaba?