3 gün önce 5 Haziran Dünya Çevre Günü idi. İç siyasi gelişmelere o denli yoğunlaştık ki böyle önemli günlerin pek farkına varmıyoruz. Çevre konusunda toplumsal duyarlılığın artarak devam etmesi, gelecek nesillere yaşanılabilir, sağlıklı, yeşil ve temiz bir dünya bırakılması önemli temennilerimiz arasında. Dünya Çevre Günü vesilesiyle bu temenni tekrarlandı.
İklim değişikliği en önemli çevre sorunlarımızdan. Kuraklığın da, aşırı yağışların nedenleri arasında iklim değişikliği de gösteriliyor. Çölleşme bir diğer önemli çevre sorunu. Biyolojik çeşitlilik kaybı, ormansızlaşma, ozon tabakasının tahribatı, hava, su ve toprak kirliliği, tehlikeli ve plastik atıklar, deniz ve okyanus kirliliği gibi sorunlar dünyamızı tehdit etmekte. Ülkemiz de bu tehditlerin etki alanında. İnsanların güvenliği, sağlığı, üretkenliği bu tehditlerle karşı karşıya. Çevre sorunları diğer canlı türlerinin bekası, gıda güvenliği ve su kaynakları üzeninde tehdit oluşturmakta.
Türkiye’nin çevre sorunlarının listesi ise bir hayli kabarık. Orman tahribatı, su kaynaklarının yitirilmesi, iklim değişikliğinin insan ve doğa üzerindeki etkisi, denizlerin ve toprağın kirletilmesi, hava kirliliği, fosil yakıtlar, atik ve çöp sorunları.
Dünya çapındaki çevre sorunlarının çözümü dünya çapında işbirliğini ve dünya çapında duyarlılığı zorunlu kılmakta. 1972’den bu yana Birleşmiş Milletler’in çağrısıyla kutlanan Dünya Çevre Günü’nün amacı da devletle tere, özel sektörlere, sivil toplum kuruluşlarına ve bireylere işbirliğinin önemini hatırlatmak, çevre sorunlarına toplumsal duyarlılığı artırmak ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak. Küresel ve ülkesel çapta karşı karşıya bulunduğumuz çevresel tehditler bu konuda her daim duyarlı ve uyanık olmamızı zorunlu kılmakta. Devletler, özel sektörler, sivil toplum kuruluşları ve bireyler olarak her daim bilinçli hareket etmeliyiz. Gelecek kuşaklar adına