Esnaf, hizmet sektöründe görev alan emekçi, kafe, eğlence sektörü çalışanı, sanatçı, müzisyen, tiyatrocu vs herkes zor durumda. Tek seferlik meblağlarla esnafa yapılan yardım çözüm getirmedi. Öteleme, erteleme de yetmiyor...
Ama esnafa, emekçiye, öğrenciye bulunamayan kaynaklar çarçur ediliyor. Sadece yandaş Maarif Vakfı'na yapılan kaynak aktarımı 1.2 milyar Lira...
Evet, köyde, kentte uzaktan eğitime erişemeyen en az 1.5 milyon öğrenciye tablet almak mümkünken, Maarif'e giden kaynak sadece bir örnek...
Daha kim bilir neler var. Bugüne kadar kamunun kaynaklarını yandaş vakıf ve cemaatlere hibe edilmedi. Bedelsiz tahsislerle o vakıflar gelişirken, vatandaş yokluk ve yoksunluk içinde kalmadı mı...
Aynen devam ediyor, düzen. Ve maalesef pandemi dönemindeki akla aykırı karar ve uygulamalar pek çok emekçiyi işsiz, desteksiz bıraktı...
Misal düğün salonu çalışanları. Pastacısından kuaförüne, ses sanatçısından garsonuna, şefine onlarca sektör ve paydaşla ayakta kalan düğün salonları çöktü.
Kafeler, restoranlar kapalı. Her işletmenin paket servis altyapısı ve gücü yok...
Çalışanların da masraflarını karşılama oranı düşük...
Ama ağzı olan konuşuyor. Esnafa, halka destek yağmış da görmemişiz gibi. İşte geçtiğimiz gün kafe ve bar çalışanları, turizm çalışanları açıklama yaptı...
Eğitim-Sen'de bir araya gelen emekçiler "Tedbirler alınsın, mekanlar açılsın" dedi. Umarım sesleri duyulur ama şimdilik seslerine ses gelmedi...
Muhalefet ve muhalif kurumların türlü baskılarla ayakta kalma mücadelesi verdiği günümüzde gündem çok ve yakıcı elbette. KHK ile ihraç edilenler, kararnamelerle eşlerinden ayrılan işçiler, talan edilen kentler, meralar, tarım alanları....
Üstüne bir pandemi ile gelen ekonomik çöküş...
Evet, hepimizin işi zor. O yüzden Eğitim-Sen Başkanımız Nurettin Sönmez'in dediği gibi takipte kalmalıyız...
Yol-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Cemil Ünal'ın dediği gibi mücadelenin ortaklaşması da şart...
Emeğin mücadelesi de kentin mücadelesi de bütünleşmeli...
Bölünerek kaybolmamak lazım...
Birleşerek güçlenmek varken...