Dört tarafımız yağma, talan. Batıda Kumluca’nın Olimpos Antik Kenti planlama kıskacında, Kaş’ta marina planı yolda, doğuda ‘Gazipaşa sahilleri betonlaşıyor’ sesleri çığlığa dönüştü. Merkezde yeni yapılan plana (ki mahkeme iptal etti) tadilatla sokulmak istenen akaryakıt istasyonları, üniversiteden kaçırılarak kondurulan rezidanslar…
Ve kentin en büyük ilçesi Kepez’de müjdelenen Millet Bahçesi. Korkuyoruz ister istemez, bahçe denilip girilen her yerde bir tahribat var, beton var, rezidans var…
O yüzden Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün Pil Fabrikası alanını Millet Bahçesi yapma müjdesini de dikkatle izleyeceğiz. İzlemeliyiz de. Nitekim Konyaaltı’nda Arapsuyu Mahallesi’ndeki üniversite alanından kaçırılan TOKİ, bakanlık ve belediye marifetiyle hiç edilen utancımız yeter hepimize…
Bahçede bir anda yüzlerce rezidans bitmesin…
Gelelim bir başka Millet Bahçesi’ne…
Cumhurbaşkanlığı marifetiyle Özel Çevre Koruma alanı ilan edilen Burdur’un Salda Gölü’ne kıydılar, üzerine de ‘çivi çakmayacağız’ deyip bungalovları çaktılar…
Pandemi fırsatçılığıyla dünyada bir eşi olmayan, diğer eşi Mars’ta olan beyaz kumullar, Türkiye’nin Maldivleri kamyonlarla, iş makinalarıyla kazındı, taşındı…
Tepki üzerine kumları geri getirildi…
Proje ve süreç dava edildi. Davaya rağmen pandemi fırsatçılığıyla beyaz bungalovlar getirilip alana konduruldu…
Kanalizasyonu olmayan bölgeye duş, tuvalet, bungalovlar dikiliyor…
Hem de ‘koruma tedbiri alındığı ve 500 metre geri çekildiği’ haberleriyle…
Ama Allah’tan 21 Aralık’taki manşetimiz ses getirdi de Salda Gölü’nü Koruma Derneği Başkanı Gazi Osman Şakar, kısıtlama arası bölgede inceleme yaptı. Ve gerçek ortaya çıktı…
Bungalovlar 500 değil, 50 metreye yerleştirilmiş…
Zaten 500 metre geriye alındığı inandırıcı gelmemişti…
Şimdi Başkan Şakar diyor ki; Kullanarak korunamaz. Vazgeçin…
Evet, başka Salda yok…
Vazgeçin…
Bu arada memleketin Saadet Partisi İl Başkanı’nın da dediği gibi Millet Bahçesi’ne değil, işe ihtiyacı var…
Lütfen kıymayın artık doğamıza…