Her istifa bir anlam taşır ama bazı istifalar daha büyük bir anlam taşır. Hele istifa eden kişinin babası, ömrünün büyük bölümünü Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) vermişse bu istifa daha da önemli hale gelir...
Tek taraflı bir irade olan Aslı Baykal’ın siyasi parti üyeliğinden istifası kimine göre çok doğru kimine göre çok yersiz bulunabilir. Ama ülkenin geçtiği kritik siyasi süreçte düşünülmüş, planlanmış bir istifadır diye düşünüyorum...
Kendisiyle konuşmadım ama tanıdığım Aslı Baykal, bir anda bu kararı vermedi. Akademisyen Aslı Baykal’ı aktif siyasetin içinde hiç görmedik. Hatta hiçbir zaman bir aday adaylığı ya da adaylığı olmadı. Ama CHP’nin 18 yıl Genel Başkanlığı’nı yapan Deniz Baykal’ın sağlık sorunları yaşadığı süreçten beri hep Deniz Baykal’ın yerine Aslı Baykal’ın milletvekili aday gösterilmesi teklifi konuşuldu...
Ağzından duymadım, bilmiyorum. Ama çok hevesli bir isteği olduğunu düşünmüyorum, Aslı Baykal’ın...
Kimileri ‘Babanı da al git’e kadar gitse ve çirkinleşse de saygı çerçevesinde yorumlanması gereken bir durumdur, bu istifa...
Ne yapacağını göreceğiz ama bu çıkış ya bir başkaldırıdır ve bir çoban ateşinin yakılmasıdır ya da vazgeçiştir...
Başka bir partiden adaylık olmaz diye düşünüyorum...
Sanıyorum bugün ya da yarın önemli görüşmeler yapacak olan Aslı Baykal, bunu bir şekilde ifade edecektir...
Dün Prof. Dr. Ataç Baykal’ın meslektaşım Şaban Sevinç’e yaptığı açıklamaları da okuyalım...
Ataç Baykal, Aslı Baykal’ın istifasını önceden bilmediklerini, Deniz Baykal’ın istifa etmeyi asla düşünmediğini söylüyor...
“Babam, kendisi CHP’den istifa etmeyi asla düşünmüyor, herkese de sakın istifa etmeyin diye telkinde bulunuyor. Aslı’nın istifası için babam, ‘Bana bu bildirildi, oturup konuşalım diye önceden sorulmadı dedi” diye de ekliyor...
Yani CHP’den toplu bir istifayı getirecek bir durum değil bu...
O vakit bekleyelim ve görelim...
Kimi CHP’den Aslı Baykal gitti diye sevine dursun, biz gerçeğin izini sürelim...