Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, dünya uluslarını aynı apartmanın değişik katlarında oturan komşulara benzeterek, özlemini duyduğu dünya düzenini 1933 yılında şöyle tanımlamış: "Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine, uluslar arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir uyum ve işbirliği çağı egemen olacaktır."

 
Bugün kurtarıcısı olduğu kendi ülkesinde bir kısım çevre tarafından milletinin kalbinden silinmek istenen Atatürk, doğumunun 100. yılında UNESCO tarafından bu anlayışı nedeniyle 152 ülkenin oybirliği ile yaptığı tanımlamayla şöyle yüceltilmiştir:
 
"Atatürk kimdir; Atatürk ulular arası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir inkilapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı göstermeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu."
 
Ve 1981 Atatürk Yılı ilan edilmiştir...
 
Atatürk, anti-emperyalist bir liderdir. Dünya barışı için mücadele etmiş ve bu yolda dünya barışını bozan sömürgeciliğe savaş açmıştır...
 
Emperyalizmin ve sömürgeciliğin ortadan kalkacağına ve o zaman dünyaya barışın geleceğine inanmıştır...
 
''Yurtta sulh, cihanda sulh'' sözü, en bilinen barış sözlerindendir...
 
Ata'nın dediği gibi barışı bozan, emperyalist saldırılardır. Ki 20. ve 21. yüzyıldaki savaşların, çatışmaların temelinde hep bu vardır...
 
19. yüzyıl sonlarında emperyalist bir güç olarak ortaya çıkan ve etki alanını giderek genişletmeye çalışan Amerika Birleşik Devletleri de savaşların arkasındaki güçtür...
 
Zaten GOKAP ile barışa hizmet etmediği açıkça görülebilir...
 
İşte o yüzdendir ki Dünya Barış Günü'nde en büyük tepkiler Amerika'ya oldu...
 
Milyonlar Amerika'yı o yüzden protesto etti...
 
Suriye'ye yönelik savaş tehdidinin doruk noktasına ulaştığı bir ortamda o nedenle Amerikan Büyükelçiliği'ne siyah çelenk bırakıldı...
 
Her karışıklığın arkasında dünyaya hakim olmak isteyen Amerika'nın olduğu, hepimizce bilinen şu kısa fıkrada da anlatılıyor aslında:
 
''Neden Amerika'da terör faaliyeti yok? Çünkü orada Amerika Büyükelçiliği yok...''
 
Evet, emperyalistlere karşı savaş açan ilk lider, dünya barışına ömrünü adamış Ata'nın yolunda ilerleyen Türk milleti, savaş çığırtkanlığı yapanlara, dünya barışı bozmak için yola çıkanlara gerekli cevabı verecektir...
 
Barış Günü'nde verilen mesaj açıktı...
 
Ve Nazım Hikmet'le barışa bir Davet daha yapalım...
 
Davet

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan

Bu memleket bizim!

Bilekler kan içinde, dişler kenetli

ayaklar çıplak

Ve ipek bir halıya benzeyen toprak

Bu cehennem, bu cennet bizim!

Kapansın el kapıları bir daha açılmasın

yok edin insanın insana kulluğunu

Bu davet bizim!

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

Ve bir orman gibi kardeşçesine

Bu hasret bizim!